GERONTOLOJİK BAKIŞ

Hiroshi NAKAJİMA: Sonsuzluğa Uğurlanan Bir Gönül Dostu

PROF. DR. Phil. Habil. İSMAİL TUFAN

Hayatın beklenmedik anlarında gelen ayrılıklar, geride kalanlar için kelimelerle ifade edilmesi zor bir boşluk bırakır. İşte tam böyle bir anda, Sevgili Dostumuz Hiroshi NAKAJİMA’nın aramızdan ayrıldığı haberini almak, hepimizi derin bir hüzne boğdu. Onun bu dünyadan sessizce ayrılışı, kalplerimizde tarifsiz bir acı bıraksa da, farklı coğrafyalarda doğmuş olsak bile, paylaştığımız ortak inanç (ruhların ölümsüzlüğü) bize teselli oluyor. Biliyoruz ki, fiziksel olarak artık aramızda olmasa da, Hiroshi’nin gülümsemesi, iyiliği ve hayatımıza kattığı anlam hep bizimle olacak.

Hiroshi NAKAJİMA, sadece Japonya’dan gelip aramıza katılan bir misafir değildi; o, kısa sürede yüreklere dokunan, içtenliğiyle, nezaketiyle ve enerjisiyle kendini sevdiren çok kıymetli bir dost, adeta bir aile üyesi olmuştu. Hafızamızda onu her zaman gülen gözleri, yardımseverliği ve hayat dolu tavırlarıyla hatırlayacağız. O artık bizim için bir insan değil sadece; bir sembol, bir iz, bir anıdır. Onunla paylaştığımız zamanlar, sohbetler, katkılar ve neşesi, belleğimizin en özel köşelerinde hep canlı kalacak.

Bu ayrılığı kabullenmek kolay değil. Şu anda Hiroshi’yi sadece hayallerimizde canlandırabiliyoruz. Ama zaman her acıyı olduğu gibi, bu derin yaramızı da yavaşça saracak; hatıralar zamanla daha çok gülümsetmeye, daha az acıtmaya başlayacak. Geride bıraktığı güzel anılarla Hiroshi, her daim bizimle olacak.

Gerontolog olmamasına rağmen, Hiroshi NAKAJİMA’nın Türkiye Gerontoloji camiası üzerindeki etkisi, son derece derin ve anlamlıydı. 60+Tazelenme Üniversitesi’nin gelişimine sunduğu katkılarla, yalnızca bu alanda değil, Türkiye’de aktif yaşlanma anlayışının gelişmesinde de önemli bir rol oynadı. Onun bu alandaki emeği ve çabası, asla unutulmayacak bir miras olarak hafızalarımıza kazındı.

Ancak Hiroshi’yi özel kılan, yalnızca bu akademik katkıları değildi. O, aynı zamanda Türkiye’nin Japonya’daki gönüllü elçisiydi. Ülkemizi çok sever, her fırsatta ziyaret ederdi. Türkiye’yi yalnızca bir tatil rotası olarak değil, gönülden bağ kurduğu ikinci vatanı olarak görürdü. Japonya’daki çevresine Türkiye’yi anlatır, Türklerin misafirperverliğini ve sıcaklığını gururla paylaşırdı. Bu yönüyle, iki kültür arasında kurduğu gönül köprüsü eşsizdi.

Onu tanıyan herkes, enerjisiyle şaşkına dönerdi. Hiroshi NAKAJİMA, yaşıyla adeta ters düşen bir dinamizme sahipti. Gençleri kıskandıracak bir formda, sağlıklı ve sportmen yapısıyla dikkat çekerdi. Onun 128 kez şınav çekip, ardından kısa bir dinlenmeyle, aynı sayıda şınavı yapabildiğini görenler, gerçek yaşını öğrendiklerinde gözlerine inanamazlardı. Evet, 78 yaşındaydı ama sanki zamana meydan okuyan bir örnekti. Ancak yaşam, ne kadar güçlü olursak olalım, hepimizi bir gün son yolculuğa çağırıyor. Ve o an geldiğinde, ardımızda bıraktıklarımızla, insanların kalbine nasıl dokunduğumuzla hatırlanıyoruz.

Hiroshi NAKAJİMA’nın bilgeliği, içtenliği ve dostluğu, onun fiziksel varlığı kadar kalıcı olacak. Türk Gerontologları ve onu tanıma şansına erişmiş herkes, Hiroshi’nin emeklerine ve mirasına her zaman saygı duyacak. Onun adı, sadece bir dost olarak değil, aynı zamanda Türk-Japon Dostluğunun yaşayan bir timsali olarak da anılmaya devam edecektir.

Onu her hatırladığımızda kalbimizde sıcak, hüzünlü ama bir o kadar da minnet dolu bir duygu belirecek. Çünkü Hiroshi NAKAJİMA, sadece bir insan değil, hayatımıza anlam katan bir ruhtu.

Mekânın cennet, yolun ışıklarla dolu olsun Hiroshi… Seni hiç unutmayacağız…