GERONTOLOJİK BAKIŞ

Aile Bakıcıları

Türkiye’de 8,5 milyon yaşlının yaklaşık %30’nun günlük yaşamında yardıma ve bakıma ihtiyacı olduğunu dikkate alırsak ve her 10 yaşlıdan 9’unun evde aile fertlerinden biri veya birkaç tarafından bakımlarının yapıldığını hatırlayacak olursak, bu “Aile bakıcılarının” bakımla ilişkili durumlarına duyulan ilginin düşüklüğü şaşırtıcıdır. Çünkü sayıları 20 milyondan fazla olan her ailede en az bir yaşlı vardır ve yaşam süresi uzadıkça sadece onların sayıları artmakla kalmıyor, aynı zamanda aile bakıcılarının

kendileri de yaşlanıyor. Bu nokta, yaşlının yaşlıya bakım verdiği bakım durumlarının da arttığı anlamına geliyor.

Yaşlılara bakım verenler, sıklıkla yüksek düzeyde strese maruz kalmaktadır. Sevilen birine bakmanın, bakım verenin bedensel ve ruhsal sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri olabileceği birçok araştırmacı tarafından dile getirilmiştir. Bakım verenlerde sıklıkla görülen uyku bozuklukları, eklem ağrıları, fiziksel yorgunluk ve depresif durum gibi belirtiler, aile bakıcılarının öznel yükleri ve özel destek gereksinimleri konusunda, birer sinyal olarak algılanmalıdır ve bunların ampirik çalışmalarla altı doldurulmalıdır. Çünkü ülkemizde yaşlısına evde bakan aile fertlerinin sayıları katlanarak artmaktadır.

Bu ailelerin profesyonel bakım hizmetlerinden yararlan-ma oranının düşük olması, hem profesyonel bakım hizmetlerinin kıtlığı ve kalitesinden duyulan güvensizliğe, hem de bakımın aile konseptinin doğal bir parçası olarak görülmesine dayanmaktadır. Özellikle sonuncusu dikkate alındığında, ailelerin bakıma muhtaç yaşlı üyelerine evde bakmaya istekli olduğu düşüncesi, bizi, bu nüfus grubunda bakım yükünün daha düşük olduğu varsayımına yönlendirmemelidir.

Yaşlısına bakım veren aile bakıcılarının bakım durumu-nu ve bununla ilişkili değişiklikleri nasıl algıladıkları konusunda kapsamlı araştırmalara ihtiyaç artmaktadır. Çünkü nüfusumuz yaşlanmıştır ve yaşlanmaya devam edecektir. Aile bakıcılarının yükünü hafifletecek, onları rahatlatacak eylem ve destek stratejiler geliştirmek için,onların öznel yükü ve bireysel ihtiyaçlarınınampirik verilerle kayıt altına alınması önemlidir.

Bakıma muhtaç yaşlı popülasyonunda en zor durumda olan iki grup vardır: Parkinson hastaları ve Alzheimer hastaları. Bu iki hastalığa yakalanan yaşlıların bakımı da, diğerlerine kıyasla çok daha zordur. Parkinson has-talığı sıklıkla, demans ve depresyonla karakterize olup, bu durum hastalığın seyrini zorlaştırabilir ve bakıma ihtiyaç duyma riskini daha da artırabilir.

Diğer taraftan genel olarak yaşlılıkta, evde ve/veya yatılı erken rehabilitasyon ve rehabilitasyonun, önceden var olan bakım ihtiyaçlarına göre farklılaştırılarak kullanımı konusunda da, hiçe daha yakın çok az bilgi bulunmaktadır. Dolayısıyla toplum ve sosyal devlet olarak, yaşlılık sorunlarına hazırlıklı olma konusunda sınıfta kalmak üzereyiz; eğer bununla ilgili – sınavlardan geçilmeyen ülkemizde – bir sınav olsaydı, şüphesiz bu sınavdan zayıf not alırdık.

Eğer detaylı bakım istatistiklerimiz olsaydı, büyük çoğunluğun kendi evlerinde veya bir akrabasının evinde bakıldığını daha iyi görebilirdik; ayrıca yakınlarının verdiği bakım hizmetlerinin desteğiyle, bakıma muhtaç birçok yaşlının alışkın olduğu yaşam ortamında kalmasının sağlanabildiğini algılayabilir ve onları topluma yaptıkları katkılardan dolayı belki takdir edebilirdik.

Ancak hastalık ve engellilik, etkilenenler ve aileleri için çok büyük bir zorluk teşkil ediyor ve onların refahı üze-rinde önemli olumsuz sonuçlar doğuruyor. Bunları da istatistiklerden göremiyoruz. Fakat bu alanda yapılan, menşei yurtdışında olan “Gerontolojik Araştırmaların” sonuçlarından tahmin edebiliyoruz.

Hasta, yaşlı ve bakıma muhtaç kişilere yönelik yardımların ve desteğin yetersizliği, elbette sadece istatistiklere sahip olmamakla; istatistikler sadece başka bir şeyin göstergesidir: Yardımcı olma isteğimizin derecesini bunlardan görebiliriz. Gördüğümüz gibi hiçbir şeyi göremiyoruz, çünkü araştırma, istatistik toplama ve bunları toplumla paylaşma geleneği henüz toplumumuzda tam oturmadı.  

Böyle düşünüyor Gerontoloji… bizden söylemesi.

Yayın Tarihi
21.05.2025
Bu makale 59 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!