Yaşlanma, ana rahminden başlayıp yaşamın sonuna kadar devam eden bir süreçtir. Sağlıklı yaşlanma, bireyin yaşamının her evresinde sağlık ve iyi olma halini koruyabilmesiyle mümkündür. Çocuğun sağlıklı yaşlanması, sadece bugünkü sağlığını değil, gelecekte karşılaşabileceği birçok sağlık sorununu da önceden engellemeye yönelik bir yatırımdır. Bu nedenle çocukluk döneminde kazanılan doğru alışkanlıklar, ilerleyen yaşlarda karşılaşılacak sağlık risklerini asgariye indirmede önemli bir rol oynar. Özellikle ağız ve diş sağlığı, uzun vadede bireyin genel sağlığını etkileyen temel unsurlardan biridir. Ağız ve diş sağlığı, sadece estetik bir görüntü değildir. Araştırmalar, ağız sağlığının kalp hastalıklarından diyabete, solunum yolu enfeksiyonlarından beyin sağlığına kadar, pek çok sağlık sorunuyla bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur. Bu nedenle, çocuk yaşta kazanılan diş fırçalama alışkanlığı, yalnızca çürükleri önlemekle kalmaz, uzun vadede sağlıklı yaşlanmanın da temel taşlarından biri olur.
Ancak günümüzde birçok reklam, çocukların ağız ve diş sağlığını ön plana çıkarırken, tüketiciyi ürünlere yönlendirmek amacıyla yanıltıcı olabilecek bir dil kullanabiliyor. Bir Gerontolog olarak uyarım şudur: Çocuklukta kazanılan alışkanlıklar, yaşam boyu sağlığı etkiler. Bu yüzden pazarlama stratejilerine kapılmadan, çocuklarımıza doğru ağız ve diş bakımını öğretmek ve onların sağlıklı yaşlanma yolculuğunu desteklemek, sağlıklı bir toplum inşa etmek açısından hayati önem taşır. Aileler, sağlık ürünlerine yönelirken bilimin rehberliğini takip etmeli, uzman görüşlerine ve bağımsız bilgilere başvurmalıdır.
Günümüzde sağlık ürünleri ve hizmetlerine yönelik tanıtım içerikleri, sadece reklam kampanyalarının bir parçası olmakla kalmıyor; aynı zamanda tüketicilerin güvenini kazanmaya yönelik stratejiler de içeriyor. Özellikle ağız ve diş sağlığı gibi kritik bir konu hakkında, verilen bilgilerle reklam arasında ince bir çizgi olduğunu gözlemlemek mümkün. Bu durum, tüketicilerin farkındalık kazanmasını gerektiriyor.
Güncel bir örnek, çocuklar için diş macunları gibi ürünlerin tanıtımlarında kullanılan dilin, reklamdan çok bilimsel bir bilgilendirme gibi sunulmasıdır.[1]) “Ağız ve diş sağlığı sorunları bireylerin bütün beden sağlığını etkiliyor” veya “Çocuklarda erken yaşta diş fırçalama alışkanlığının önemi” gibi, çoğumuzun bildiği genel bilgilere yer verilmesi, konunun ciddiyetine vurgu yaparak tüketiciyi bilinçlendirmeyi hedefler gibi görünse de, arka planda bir ürün tanıtımı yatabiliyor. Bu tür içeriklerde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, sağlık konusunun suistimal edilmesi riskidir. Özellikle sağlık ürünlerinin tanıtımında bir uzmanın adının geçmesi ya da “Diş Hekimleriyle Geliştirilmiştir” gibi ifadeler, tüketicinin güvenini kazanmak için kullanılan yaygın bir yöntemdir. Bu tarz yaklaşımlar, tüketicinin bir reklamı sağlık tavsiyesi gibi algılamasına yol açabilir.
Tüketici dikkatli olmalı ve şu soruları sormalıdır: Verilen bilgi gerçekten tarafsız mı, yoksa bir ürünün tanıtımına mı hizmet ediyor? Sağlık bilgileri ve farkındalık yaratma amacı güden içerikler, sıklıkla bir ürünü öne çıkarmak için kullanılabilir. Tüketici, ürünle ilgili vaatlerin genel sağlık bilgileriyle karıştırılmaması gerektiğini unutmamalıdır. Sağlık konusundaki bilimsel veriler ne kadar güvenilir? “Diş hekimleri tarafından geliştirilmiştir” veya “Uzman onaylıdır” gibi ifadeler, tüketiciyi etkileyebilir. Ama bunların hangi bilimsel verilere dayandığı ve tanıtılan ürünün gerçekten bilimsel bir temele dayanıp dayanmadığı sorgulanmalıdır. Reklam mı yoksa bilgilendirme mi? Bilimsel verilere dayalı içerikler ve uzman görüşleri, ürün tanıtımlarında sıkça kullanılır. Ancak önemli olan aktarılan bilgilerin reklam dilinden bağımsız olup olmadığıdır. Tüketici, farkında olmadan bir ürün reklamının etkisi altına girebilir.
Tüketiciler olarak, sağlıkla ilgili içeriklerde eleştirel yaklaşmalı ve bilinçli tercih yapılmalıdır. Ürünlerin pazarlama stratejilerine kapılmadan doğru kararlar almalıdır. Sağlık konularında en güvenilir kaynak, bir uzmana danışmak ve reklamlardan ziyade bağımsız bilgi kaynaklarını takip etmektir. Sağlığımızla ilgili kararlarımız yalnızca bir reklam kampanyasının parçası olmamalı; bilimsel temellere dayanan ve tarafsız bilgiler ışığında yapılmalıdır. Reklam içeriklerine her zaman eleştirel bakmak, hem sağlığımızı, hem de paramızı doğru yönlendirmek adına önemlidir. Pazarlama stratejileriyle bilgi bombardımanına tutulduğumuz bir dünyada, gerçek bilgiyle reklamı ayırt etmek, bilinçli bir tüketici olmanın en önemli adımlarından biridir.
İşte güncel bir örnek (Kaynak: Roza, 20.09.2024):
“… ürünleri, 0-2, 3-5 ve 6-12 yaş gruplarındaki çocukların ağız bakım ihtiyaçlarına göre diş hekimleriyle geliştirilmiş olup, çocukların hassas diş minelerini güçlendirmeyi ve çürüklere karşı koruma sağlamayı hedefliyor. Diş macunları, yaş grubuna göre içerdiği florür miktarıyla etkili koruma sunarken, 0-2 ve 3-5 yaş ürünleri yapay aroma, tatlandırıcı ve şeker içermiyor. Çocukların diş fırçalamaya motive olmaları için tatlı nane tadıyla geliştirilmiş ve sevimli tasarımlı diş fırçaları, yumuşak kılları ve esnek bölge teknolojisiyle hem hassas, hem de etkili temizlik sağlıyor.”
Bu metin bir reklam veya tanıtım yazısı gibi görünüyor. Burada bir diş macunu serisinin özellikleri ve hedef kitlesi vurgulanıyor. Ürünün çocukların ağız sağlığına yönelik olduğu ve diş hekimleri tarafından geliştirildiği belirtilerek güvenilirliğe odaklanıyor. Ayrıca yaş gruplarına göre florür miktarının ayarlanmış olması, yapay aroma gibi maddelerin kullanılmaması, ürünün sağlıklı olduğunu vurgulayan önemli detaylardır. Dil kullanımı açısından bilgilendirici ve akıcı olan bu metinde ürünlerin özellikleri ve sağladıkları faydalar açıklanmıştır. Pazarlama stratejisi olarak da, hem sağlık odaklı, hem de çocukların diş fırçalamaya motive olmalarını sağlayacak eğlenceli ve tatlı nane tadı gibi özellikler öne çıkarılmış. Sevimli tasarımlı diş fırçaları ve yumuşak kıllı fırçalar, hem çocuklara hitap ediyor, hem de ebeveynlerin ilgisini çekebilecek unsurlar. Burada belli bir markanın ürünleri etkili bir şekilde tanıtılıyor ve hem çocuklar, hem de ebeveynler için cazip hale getirmek amacıyla çeşitli özellikler üzerinde duruluyor. Reklam içeriği olarak başarılı ve stratejik bir dil kullanımı var.
Diş macunları arasında “Marka” ile ilgili kalite farkı olabilir, ama bu fark beklendiği kadar büyük değildir. Diş macunları temel olarak florür gibi aktif maddelerle dişleri korumayı ve temizlemeyi amaçlar. Diş macunları, içeriklerinde kullanılan aktif bileşenler ve formülasyonlar açısından benzer özellikler taşır. Tüketiciler ürünü seçerken içeriklerine bakmalı, Diş Hekimlerinin önerilerini dikkate almalı ve kendi diş sağlığı ihtiyaçlarına uygun ürünü seçmelidir.
Böyle düşünüyor Gerontoloji. Bizden söylemesi…
[1] https://www.sabah.com.tr/roza/saglik/turkiyede-5-6-yas-grubu-cocuklarin-yuzde-70i-dis-curugu-sorunu-yasiyor .