DUAYEN

Kalite

Y. Mimar ERCAN EVREN

Uzun zamandır Kaleiçi’ne gitmemişiz. Geçenlerde Erhan’la bir dolaşalım dedik. Ortam, hem mevsim hem de Ukrayna harbi dolayısıyla oldukça tenha idi. Esnaf dükkânında ya temizlik yapıyor ya tavla oynuyor ya da guruplar halinde çene çalıyor. Bence Antalya merkezinin iki önemli eseri Kaleiçi’nde bulunuyor. Bunlardan biri Romalılardan kalma “Üç Kapılar” diğeri ise Selçuklu mirası “Yivli Minare”. Bölge temiz ve restorasyonlar çok güzel. Kaleiçi her şeyi ile korunması ve bakılması gereken şehrin kıymetli bir mücevheri. Dikkatimi çeken, hatıra eşyalarının kalitesizliği oldu. Bu kadar kıymetli malzemelerimiz varken bu durum insanı düşündürüyor. Ya gelen turistler çok kalitesiz yahut da halkımız bu durumu değerlendirecek beceride değil. Üç Kapıların, Yivli Minarenin dibindeki turistik dükkânlarda doğru dürüst bir hatıra eşyasının bulunmaması büyük bir eksiklik olarak düşünüyorum. Ayrıca, hatıra eşyalarının turizm endüstrisinin bir parçası ve bir kazanç kaynağı olduğunu da biliyoruz. Tek kriterin ucuzluk olduğunu görüyoruz. Güzellik, sağlamlık, fayda hiç konu değil yeter ki ucuz olsun. Düşününce hayatımızda pek çok konuda durumun aynı olduğunu görüyoruz. İnşaatlarda; demir döşenirken, mal sahibi gelir ve “bu ne çok demir” diyerek demir miktarını azaltır. Buna bir de cehaleti ekleyince umulmadık kazalar meydana gelir. İstinat duvarlarının çökmesi, şehirleri su basması, depremlerdeki büyük kayıplar hep cehaletten ve daha ucuza mal etmek arzusundan kaynaklanmaktadır.

Sanırım İtalya bu konuda en iyi olan ülkelerden birisi. Her konuda muhtelif malzemelerden değişik tasarımlar bulabilirsiniz. İsviçre, Danimarka, İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerde hatıra eşyaları sadece bir anı aracı değil aynı zamanda bir sanat eseridir. Ünlü sanatçıların kreasyonları hatıra eşyası olarak turistik mağazalarda satılır.

Atalarımız ne güzel söylemiş “Marifet iltifata tabidir” diye. Eğer bir şey takdir edilmiyorsa onun gelişmesi de pek mümkün olmuyor.