Herkesin bildiğini sandığım öykü şöyle:
Dursun ile Şaban trenle seyahat ediyorlarmış. Dursun Şaban’a dikkatlice bakınca yakasında bir bit yürüdüğünü görmüş ve
_ Ula Şaban yakanda bir bit var demiş. Şaban hiç istifini bozmadan
_(önem vermediğini belirtmek ve arkadaşını yalancı çıkartmak için) Ula o bit değil piredur demiş.
_ Pire olur mu? Pire “sıçrar bu yürüyor” demiş Dursun.
_ Şaban hemen cevabı yapıştırmış “Bu topaldur”.
_Ama hemşerim pire siyah olur bu beyazdur demiş Dursun.
_Şaban’da cevap hazır “ bu yaşludur”.
_Pireler çift gezer Şaban baksana bu yalnız dolaşıyor.
_”Bu bekardur” diye Şaban son noktayı koymuş.
Bit bu sırada yakadan içeri süzülüvermiş.
Bu öyküyü aklıma getiren, Sayın Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç’ un gazetecilerle yaptığı röportaj oldu. Konuşma aynen şöyle:
_Belediye başkanlarını, gazetecileri iddianame olmadan hapse atılıyormuş?
_Türkiye bir hukuk devletidir.
_Hasta mahkûmlar neden ısrarla hapishanede tutuluyor?
_ Türkiye’de kanunlar vardır ve savcılar bunu uygular.
_ İddianameler neden çok zaman alıyor ve suçu sabit olmayan sanıklar aylarca hapiste tutuluyor?
_Türkiye’de adalet bağımsızdır!..............................