Bukalemunlar, kertenkele türünden sürüngenlerdir ve en çok renk değiştirme yetenekleriyle bilinirler. Bu yetenekleri, bulundukları ortamda kamufle olmalarına yardımcı olur, aynı zamanda; bu özelliklerini, ruh hâllerini, ısı değişimlerini veya iletişimlerini de ifade etmek için de kullanılabilirler. Bu durum gerek avlanırken gerekse korunurken çok işe yarar. Bukalemunların gözleri bağımsız hareket edebilir, bu da onlara geniş bir görüş açısı sağlar ve avlanırken çok faydalıdır. Genellikle böceklerle beslenirler, avlarını uzun ve yapışkan dilleriyle yakalarlar. Yaşadıkları çevreye göre renk ve desenleri farklılık gösterebilir, ağaç dallarına tırmanarak yaşamlarını sürdürürler. Başka ülkeleri bilmem ama Türkiye’de her konduğu dala göre fikir değiştiren ve tavır koyan insanlara bukalemun denir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk'ün ölümünün 86. yıl dönümünde Anıtkabir özel defterine yazdığı mesajda Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını rahmetle andığını belirtti. Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’ni güçlendirmek ve her alanda yüceltmek için çalışmalarının devam ettiğini vurguladı. "Türkiye Yüzyılı" vizyonuna değinerek, ülkenin barış, adalet ve kalkınma içerisinde büyümesi için tüm vatandaşların tek yürek olduğunu ifade etti. Türkiye’nin geleceği için bu yolda kararlılıkla ilerleyeceklerini belirterek, “Ruhun şad olsun" sözleriyle mesajını tamamladı. Bu Atatürk’e bir sevgi ve takdir mesajıydı. Eğer bu böyle ise nasıl oluyor da kabinede Maarif Nazırı! Yusuf Tekin ve şeyhülislam! Ali Erbaş gibi kimseler yer alabiliyor? Bu insanlar Atatürk’ü lanetleyen ve devrimlere karşı gelen kimseler değil mi? Sayın Erdoğan ya halkı aptal sanıyor yahut da Bukalemun gibi davranıyor.
AKP son belediye seçimlerindeki yenilgiyi bir türlü hazmedemedi. Şimdi bir bahane bulup belediyeleri ele geçirmeye çalışıyor. Mardin, Batman, Halfeti Belediyelerinin başkanları görevden alındı ve yerine kayyım atandı. Şimdi sırada Ankara ve İstanbul var. Yönetime gelmek için bu da bir metot! Bu olaylar bana şu öyküyü hatırlattı: Kurt avlanmak için dağdan ovaya inmiş ve dereden su içen bir kuzuya yaklaşarak “sen benim içtiğim suyu bulandırıyorsun” demiş. Kuzu korkuyla ” ama kurt kardeş sen dağda ben ovada yaşıyorum dere yukarıdan ahşaya akıyor ben dereyi bulandıramam ki” diye cevaplamış. Kurt hemen bir sebep daha bulmuş “geçen sene sen bana hakaret etmiştin” demiş. Kuzu yine titreyerek “O zaman ben daha doğmamıştım ki kurt kardeş” diye yanıtlamış. Kurt bakmış olacak gibi değil, ağzından salyalar akarak “ ben onu bunu bilmem sen her halükârda suçlusun” deyip kuzuyu parçalamış ve yemiş. E….. CHP li belediyeler her halükârda suçlu değil mi?!
Yazımızı; AKP’ nin suçlamalarına bakarak, bir atasözü ile bitirelim: Kendi yutar salkımı ele verir talkını.