DUAYEN

Kısa…Kısa… (1)

Y. Mimar ERCAN EVREN

Bu gün yine üzüntülüyüz. Yine şehitler, yine ölümler yine ölümler…. İnsan hayatı ne kadar ucuz bu ülkede. Tarih boyunca da hep aynı durumlar tekrar etmiş. Hani insanlar için “Yedisinde ne ise yetmişinde de odur” derler ya, devleler için de bu geçerli herhalde.

TRT 2 diye; kaliteli filim, sanat, felsefe ve tarih programlarının olduğu, nefis bir kanal var. Pazar günleri bu kanalda; büyük bir zevkle, eski kovboy filmleri seyrediyorum. Hikâye malum, genelde şerif suçluyu sıkıştırınca haydut kızı rehin alır. Kötü adam şerife tabancasını yere atmasını yoksa kızı öldüreceğini söyler. Şerif hiç tereddüt etmeden tabancasını uzağa atar. Sonra bir punduna getirip haydudun üzerine atlar ve dövüşerek kızı kurtarır. Ben savaş uzmanı falan değilim ama bu kovboy hikâyeleri insana bazı şeyler hatırlatıyor. Ayrıca, Sayın Bakan Soylunun her yerde Kara Yılanı “Bin parçaya böleceğim” sözü; kızgınlıkla da söylenmiş olsa, taktik olarak doğru gözükmüyor. Bu işi daha da zorlaştırır. Bağırıp çağırmakla başkalarını korkutmak isteyen kimseden saldırı beklenmemelidir.
Kocaeli fırıncılar odası ekmeğe 25 kuruş zam yapınca ilin valisi fırıncıları mahkemeye verip ekmek fiyatlarının indirilmesini istemiş. Bu kocaman kelli felli adamların çocuk gibi davranmasını hiç anlamıyorum. Ekmeğin fiyatı bellidir. Un, su, maya, tuz, kira, amortisman, işçilik, enerji ve kârdan oluşur. Belediye encümenleri bu formül üzerinden ekmek fiyatını tespit eder. Girdiler artınca ekmek de pahalanır. Fırıncılar Kızılay olmadığına göre bu kaçınılmaz bir durumdur. Keşke ekmeği bedava verebilselerdi. Sayın vali mahkemeye başvurmadan önce bu fiyatların artıp artmadığını ve artış sebebini araştırsaydı çak daha yerinde olurdu.
Eskiden “İstanbul efendisi” diye bir kavram vardı. Bu insanlar iyi giyinir, güzel konuşur, kibar ve bilgili olurlardı. Şimdi bunlar kalmadı. En güvendiğimiz, entelektüelin, yöneticinin, siyasetçinin ağzından küfür ve hakaretler akıyor. O eski “İstanbul Efendisi” nezaketinden, hoşgörüsünden zerre kalmamış. Topluma baktığınızda da kadın cinayetlerinin, kavgaların, dalaşmaların hiç görülmediği kadar artığına şahit oluyoruz. Boşuna “Balık baştan kokar” dememişler.