Değişen Ne Var?
Bu gün yazıma bir sual ile başlayacağım. Aşağıda vereceğim cümlelerin ne zaman ve kimler tarafından söylendiğini bakalım bilebilecek misiniz?
- Ve yine bu millet pekiyi biliyor ki, asıl tehlike bu memleketin istiklâlini de, hürriyetini de, varlığını da tehdit eden bir tek ve hakiki tehlike, bugünkü ehliyetsiz iktidarın devamıdır.
- Bir siyasetçi tarafından A’dan Z’ye kadar bozuk olduğu söylenen ehliyetsiz bir idare makinası, bir sürü fırsat düşkününün elinde oyuncak haline geldi. Yıllardan beri milletin soyulmasına, hastalık, sefalet, gerilik içinde yuvarlanmasına sebep, hatta neden oldu.
- Bir taraf ötekilerinin teröristlerle işbirliği ettiğini, öteki ise bu tarafın teröristleri himaye ettiğini haykırıyor.
- Bir memleketin ordusu bozuk olabilir. Harbe girmedikçe bu meydana çıkmaz. Maarifi bozuk olabilir, bunun acısı da ancak aradan bir nesillik bir zaman geçince kendini gösterir. İktisiatı bozuksa, uzun seneler süren bir sefalet içinde sürüklenir gider. Ama bir memlekette adalet bozulursa, halk adalete inanmamaya başlarsa, anarşi hemen kendini gösterir, herkes hakkını kendi aramaya kalkar ve o insan cemiyeti derhal dağılmaya, batmaya mahkûmdur.
- Dün kovduğumuz yabancı simsarlara şimdi şaklabanlık ediyoruz. Din ile dünyayı ayırmıştık, şimdi devlet eliyle “münevver yobazı” yetiştirileceği söyleniyor.
- Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun. Biz istiyoruz ki, bu topraklar üzerindeki insanlar, kafalarında taşıdıkları fikirlerden dolayı değil, bu yurdun ve bu halkın yararına yahut zararına yaptıkları işlerden hesap versinler.
- Sesini günden güne yükselten irtica bağırıyor: “kız okullarını oğlan okullarından ayıralım. ”Ulûmudiniye okutalım da şu bozuk ahlakımız düzelsin”
- Cilalı kâğıtlara basılmış istatistikler parlak kağıtlara çizilmiş grafikler, dergiler hep gözümüzün önünde. Hepsi güzel, inkâr etmek aklımızdan dahi geçmiyor. Ama biz ne yapalım ki, elle tutulur eserlere bakıp, hüküm veren kıt akıllı insanlarımız. Bütün bu söylenenlerin bir tek gayesi olması gerekir. O da bu topraklar üzerinde yaşayan insanların eskisinden daha mesut, daha şuurlu, daha sıhhatli, daha varlıklı ve daha yüksek bir medeniyet seviyesinde yaşamasıdır.
- Meğer ne büyük günah işlemişiz! Kanunlu kanunsuz baskılar altında ezile ezile pestile döndük.
Cümleler bu minval üzere uzayıp gidiyor………………
Hayır bilemediniz. Bu sözler 2022 senesinde söylenmemiş. Tam 75 sene önce 1947-48 senelerinde Sabahattin Ali tarafından söylenmiş. (Kopya vermiş olmamak için yukarıda kominiz yerine anarşist kelimesini kullandım) O zamanlar iktidarda CHP var ve kabine şöyle;
Başbakan Recep Peker, Başbakan Yardımcısı Mümtaz Ökmen, Devlet Bakanı Mustafa Abdülhalik Renda, Adalet Bakanı Mümtaz Ökmen, Ulaştırma Bakanı Şükrü Koçak, Millî Savunma Bakanı Cemil Cahit Toydemir, Ekonomi Bakanı Tahsin Bekir Balta, İçişleri Bakanı Şükrü Sökmensüer, Dışişleri Bakanı Hasan Saka, Maliye Bakanı Halit Nazmi Keşmir, Millî Eğitim Bakanı Reşat Şemsettin Sirer, Tarım Bakanı Faik Kurdoğlu, Bayındırlık Bakanı Cevdet Kerim İncedayı, Çalışma Bakanı Sadi Irmak, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Behçet Uz, Gümrük Bakanı Tahsin Çoşkan, Sanayi Bakanı Atıf İnan.
Görüyorsunuz ki; dünya değişirken, Türkiye’de 75 yılda hiçbir şey değişmemiş.
Yeni yılda herkese mutluluklar.
Dünya Atletizm Yürüyüş Takımlar Şampiyonası’nda ALKÜ damgası
Dünya çocukları Antalya’dan barış mesajı verdi
BAKA ürünlere erişim kolaylaşıyor
Yürüyüş yolunda bisiklet ve motosiklet kullananlara taviz yok
Alanya protokolü TGC GÖKSU Fırkateyni’ni ziyaret etti
59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun Kemer-Kaş etabını Max Kanter kazandı
Okul duvarları sanatla buluştu
Alanya Kestelspor’dan Siirtspor maçı açıklaması
Dünya çocukları 23 Nisan’da Alanya’da buluştu
Alanya’da bir turist sahilde ölü bulundu
Kirletilen ve Kirlenen Siyaset 08.04.2024 DR. ALİ YILMAZ