Yeni Yüzyılın Savaşı

Dünya modernleştikçe insan kendi içinde ve dışarıda ilkelleşiyor…

Cinsellik ve saldırganlık yaşamların orta noktasına  bir el bombası gibi düşüyor…

Yeni yüzyıla damgasını vuracak olan yeni bir savaş türü mü bu yoksa…İnsanın başkalarıyla değil, kendi içinde kendiyle amansız savaşı…

Çocukları bireyselleşmeye iten modern öğretinin yanında bu bireyselleşmeye engel olan duvarlar örülüyor…Kendi dünyasına gitmekle, başkalarının dünyasında kalmak arasında bocalayan çocuk şaşkına dönüyor, acı çekiyor…

Son yıllarda arttığını gördüğümüz çocuk suçlarını el yordamıyla anlamaya çalışıyorum…

Eğitim-öğretimin yaygınlaşması, kitle iletişimin araçlarının yaygınlaşması sonucu bilgi hızla yayılmaya başladı…

Bilgi iyidir... Bilgi verimdir…Ancak bugün kitleler arasında hızla el değiştiren şey bilgiden ziyade fikirler…

Dünyanın üzerindeki bir avuç popüler insan kendi fikirlerini, kendi tatminsizliklerini ve kendi iç karmaşalarını televizyon, internet aracılığıyla en ücra köşelerdeki bireylere, çocuklara kadar iletebiliyorlar…

Kendi fikri olmayan, kendilik değeri düşük kalan  çocuklarımız, gençlerimiz önlerinde duran bu hazır fikirlere hevesle sarılıyorlar…

Sonrası iç karmaşası, iç çatışması….

Sınava girebilmek için annesini öldüren küçük kızın  ardından  uyarıcı açıklamalar yapan pek çok uzmandan biri olan Doç. Dr. Armağan Sabancı şunları söylüyor:

 

“ Sosyal olarak hoşgörü ve sevginin değil de, sahip olma, yarışma ve kazanmanın ön planda olduğu bir topluma doğru geçiş yaptık.Çocuklar da bu değerlerle yetişiyorlar. Bunun için daha agresifler…Saldırgan oluyorlar. Çocuklarımıza sevgi ve paylaşım değerlerini aktarmalıyız.İnce duygular kaybolup yerini saldırganlık doldurduğu zaman, böyle sonuçlar çıkıyor.”

Ebeveynlerin dayattığı alt kültür değerleri, içinde bulunulan toplumun yaygın kültürel değerleri ve dünyanın Top 10 listesindeki yüksek kültür değerleri arasında kalan henüz  rüştünü ispat etmemiş algılar, benlikler, kendilikler, kişilikler üzerinde yüksek tesirli harabiyet gücü olan görünmez sanal bombalar  gibi şimdi…

Bir nevi savaş bu…

21. yüz yılın engellenemez bu taarruzunun karşısında yetişkinler olarak  en büyük savunma gücümüz “sevgi” mi olacak sadece? …Sevgi bu yüzyılda saygı ile desteklenmedikçe yetmeyecek…

Çocuklarımıza hem bireysel, hem toplumsal hem evrensel boyutta sevgi ve saygıyla yaklaşmak lazım…

Aksi halde yitenlerin ardından bakmak ve gözyaşı düşecek arda kalanlara…

Sevgili Şair Gülten Akın’ın “İlk Yaz” adlı şiiri de buna dair bir algıyı gözler önüne seriyor…

 

ah, kimselerin vakti yok
durup ince şeyleri anlamaya
kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar
evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya
yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı
bakıp kapatıyorlar
geceye giriyor türküler ve ince şeyler
(…)”

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
10.06.2009
Bu makale 596 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!