Sonbahar günlerini sevmeyenlere bile fikrini değiştirtecek kadar güzel geçiyor sonbahar.
Bu sabah öylece durmuş bu güzel günün sesini dinlerken simit satan çocukların bağırışları takıldı kulağıma.
Avrupa Birliği standartları gereği sokakta ve açıkta yiyecek satılması belediyeler tarafından engelleniyordu. Üstlerinde, ait olduğu belediyenin amblemi bulunan kapalı araçlarda satılıyordu taze simitlerimiz.
Bugün biraz da Orhan Veli’den feyz alarak gözlerimi kapayıp Antalya’yı dinlemeye kalkıştığımda fark ettim.
Antalya’da başında tepsi simit satan çocuklar hem de nasıl artmış.
Sağlık konusu bir yana, eğitim-öğretim dönemi başladığına göre bu çocuklar zorunlu eğitimden sonra okula devam edemeyen çocuklar demek ki.
Yaşça ve boyca daha küçük olanlara bakarsak da ilkokulu öğlenci olarak okuyan çocuklar sabah okuldan önce simit satmak zorunda kalıyor olmalı.
Aslında çocukların yan gelip yatmaları taraftarı değilim.Yetenekleri ve hobileri doğrultusunda üretime katkı sağlamaları ve bir işe yaramanın zevkini tatmalarının yetişmelerinde faydalı olacağını düşünüyorum.
Ancak böyle sadece para kazanmak uğruna çocukların sokaklara, denetimsiz alanlara kendi haline bırakılmış olması kabul edilemez.
Bu hafta başı Ekim’in ilk haftası olması dolayısıyla Birleşmiş Milletler’e üye ülkelerce Dünya Çocuk Günü kutlandı.
Türkiye’de, 1945 yılında 2. Dünya Savaşı’nın hemen ardından kurulan Birleşmiş Milletler’in ilk üyelerinden olarak bu günü kutladı.
Ama bu konuda ne gazetelerde ne televizyonda gözüme, kulağıma takılan hiçbir şey gelişme olmadı. Konuyla ilgili verilen demeçleri gelişme olarak saymıyorum çünkü yapılan bir iş yoksa, gerisi laf.
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Dünya Çocuk Günü’nün nasıl ele alındığına baktım.
Büyükşehir Belediyesi Antalya Kültür Merkezi’nde şenlik düzenlemiş. Uçurtma yarışı düzenlenmiş. Park içine dev şişme oyun parkı kurulmuş. Zıpla yarış, zıp zıp gibi oyunlar düzenlenmiş.
Açıkça görülüyor işte, fazla söze gerek yok.
Dünya Çocuk Günü es geçilmiyor, ülkemizde de şehrimizde de kutlanmış işte..
Özel günler önemli haftalar sadece kutlanmak içindir nasıl olsa!
Oysa her yıl kutlanan bu günde Antalya ve çevresinde yaşayan çocukların var olan sorunlarına küçücük, minnacık da olsa bir katkının hayata geçmesi yeğlenirdi.
Özel ve önemli günlerde “mananın” eğlenceye ve cümbüşe dönüştürülüp kutlanması artık abes oluyor.
Gerçekleri gürültüyle boğamayız.
Dünya çocuklarının büyük oranı acı çekiyor.
Afrika’da 42 milyon çocuk açlık içinde.
Tedbir alınmazsa küresel ısınmanın yol açtığı felaketler sonucu gelecek 40 yıl içinde 25 milyon çocuğun daha açlık çekeceği öngörülüyor.
Yakın gelecekte 5 yaşın altında 113 milyon çocuk yeterli beslenemeyecek.
Bu rakamlar sadece dünya çocuklarının açlık sorunu ve tehdidiyle ilgili.
Daha savaşların, sevgisizliğin, şiddetin ve tacizin dünya çocukları üstünde oluşturduğu ve oluşturacağı yıkım hesapta yok.
SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR