Güzel şehir

Kentsel Dönüşüm Projesi’yle Antalya hızla değişiyor, başkalaşıyor…

Valilik binasının eski yerinde yaratılan modern görünümlü alan şehre çok yakıştı.

Cumhuriyet Meydanı çağdaş ve dinamik bir çehreye bürünmüş oldu. İlk yapıldığında pek beğenmediğim Valilik yeni binası da etrafından yayılan atmosferle olacak; epey mütevazı ama kaliteli görünüyor şimdi…

Beklediğimin çok üstünde bir estetik orijinde meydana çıkarılan bu alanda gözüme çarpan tek pürüz, Atatürk Heykeli’nin hemen arkasına düşen ve bir tür seyir terası gibi kullanılan çıkıntının etrafındaki parmaklıklar oldu…

Bunlar eskiden olduğu gibi kalmış.

Hatta bu parmaklıklardan birkaç tanesi kırılmış, yerinde koca bir boşluk oluşmuş… Her an bir yaşlının ya da hareketlerini tam kontrol edemeyen bir çocuğun o boşluklardan aşağıya yuvarlanması olası… Bu nasıl ihmal edilmiş anlayamadım.

Hem göz zevkini bozuyor, hem projenin kalitesine yakışmıyor hem de tehlike yaratıyor… Buna karşın, meydanda metrekaresine en çok insan düşen yer de bu küçük seyir cebi/ terası…

Tam orada yerli yabancı birçok ziyaretçi Antalya’yı fotoğraflıyor. Körfezi, Kaleiçi’ni, Yivli Minare’yi, Yat Limanı’nı içine alan bir açı sağladığından şehrin en iyi fotoğraf veren, bir bakıma en fotojenik duruş noktası bu güzel projeden hakkını alamamış…

Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında gerçekleşen çalışmalar Antalyalı olarak bana gerçekten heyecan veriyor…

Aklıma değerli yazarımız Hüseyin Çimrin ve onun “Bir Zamanlar Antalya” markası geliyor. Bir şehrin başkalaşmasının yarattığı o buruk ama büyük heyecanı şimdi daha iyi anlayabiliyorum…

Önceki gün Vakıf Hastanesi’nin yıkımına tanık olurken, dolayısıyla içim bir tuhaf oldu…

Kim bilir kaç Antalyalının adı var o hastanenin kayıtlarında… Acı tatlı neler neler yaşandı kim bilir… Büyük makinelerle yıkılmakta olan hastanenin pencerelerini taradım. Küçük kızımın doğduğu, onunla ilk dakikalarımızı geçirdiğimiz odanın penceresini görmeye çalıştım.

Hatıralarımızın yaşandığı mekanlar da yok olunca hatıralar birer hayal oluyor esasında… İçinden geçip gittiğimiz, hep hatırlayacağımız ama hiç dönemeyeceğimiz hayal alemlerimiz…

Kentsel Dönüşüm Projesi çalışmalarının sürdüğü diğer bir yer Doğu Garajı… Bu projenin göz önüne çıkacağı günü de sabırsızlıkla bekliyorum.

Çünkü malumunuz; burada hem zaman hem mekan bizlere büyük bir sürpriz yaptı ve binlerce yıl öncesinden mezarlar günışığına çıktı… Resmen bir şaka gibi; rastgele, tesadüfen çıktılar ortaya hem de…

Antalya yapılan her çalışmayla değişiyor, başkalaşıyor… Güzel olansa bu değişimin hep daha güzele, daha moderne doğru olması…

Velhasıl; sözün özü şu ki hatta sözün özünü isterseniz Antalya sevdalılarının en hası olan rahmetli Tarık Akıltopu’ndan ödünç alalım ve “Güzel Şehir Şu Antalya” diyelim ve değerli Akıltopu’nun bu güzel şiirinden birkaç dizeyi okuyalım:

İltimas ettiğim gelmesin akla

Amma

Güzel şehirdir şu Antalya

Akdeniz bir yanda

Toroslar bir yanda

Portakal çiçeği kokar sokaklarında

Tarih dersen

Yaşıyor topraklarında

Yayın Tarihi
24.09.2008
Bu makale 465 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!