Altın Portakal ismi

46 yıldır yapılmakta olan Altın Portakal Film Festivali'nin adı değişiyor. Festivali ortaya koyan AKSAV'ın  önerisi bu yönde. Dünyadaki diğer emsalleri (Altın Ayı, Altın Palmiye, Altın Aslan...) gibi "Altın Portakal"ın da festivalin adı değil, festivalin ödülü olması gerekliliğine dayandırılmış öneri...

AKSAV Genel Sanat Yönetmeni Vecdi Sayar Antalya isminin öne çıkması için Altın Portakal ifadesinin festivalin adı içinden kaldırılmasını ancak, ödülde bu ismin kullanılmasını doğru bulduğunu savunuyor.

AKSAV ayrıca, festivalin halkla bütünleşmedikçe, çevre ilçeler, beldeler tarafından da sahiplenilmedikçe tam bir başarı elde etmenin zorluğuna dikkat çekiyor...

Bu durumda iyi düşünmek gerekir. Festivalin ilk yıllarındaki adı ne, onu bilmiyorum ama festivalin tanınması "Altın Portakal" ismiyle oldu. Şimdi dünyadaki emsalleri gibi olsun diye isim değişikliğine gitmek kanımca doğru olmayacaktır.

Ne olursa olsun, nerede olursa olsun, ne kadar haklı gerekçelere dayanırsa dayansın isim değişiklikleri halk tarafından hep bir vefasızlık olarak algılanır. Bir bakıma doğrudur da...

Altın Portakal ifadesinin Antalya isminin önüne geçmesinde bir beis yok bence... Antalya ismini bilmeyecek bir nesil yok karşımızda... Teknolojik devrim sayesinde dünya küçüldü. Bir şehrin adını duyurmak için kırk takla atmak yersiz bir davranış bu devirde...

Önemli olan şehrin adını duyurmak değil, bu şehre karşı ilgi yani merak uyandırmak...

Belki atlıyoruz ama insan ne kadar medenileşse de doğuştan getirdiği güdülerle hareket ediyor... Doğuştan gelen  yani sonradan öğrenmediğimiz hep var olan birkaç güdümüzden biri de merak...

O halde insanlarda Antalya'yı görmek, bilmek, yaşamak üzere merak uyandırmak işin aslı...

Antalya'yı Antalya yapan nedir?

Hepimizin bir nefeste sayabileceği pek çok doğal ve sonradan yaratılmış değerler...

Örneğin; Beydağları, körfezi, falezleri, sahilleri, koyları, yeşili, mavisi, otelleri vs...

Bunlardan biri hatta bence epeyce önemlisi de bu iklime özgü yetişen "Portakal"dır.

Bir portakal ağacının muhteşemliğine, üstünde açan çiçeğin esansına, meyvesinin rengine kayıtsız kalacak bir çift göz düşünemiyorum.

Bir de şu var:

Yeni yüzyılın yükselen en önemli değerlerinden biri sağlıklı yaşam...

Portakal da malumunuz vitamin deposu ve sağlığı çağrıştıran bir meyve...

Eyfel Kulesi'nin ünü, Paris'in tanınmasına engel değil, bilakis Paris'i tanınır kılansa; Altın Portakal isminin öne çıkması Antalya'nın tanınmasına engel değildir... Aksine Antalya'ya farklı bir anlam ve merak yükleyerek tanınmasını sağlayacak olandır.

Çünkü insan eliyle sağlanmış lüks ve konfor artık merak ve hayranlık uyandırmıyor. Konfor artık her yerde... Dünyada nadirleşen ve kıymetleşen şey artık doğanın sunduğu konfordur.

Burhanettin Onat caddesinin hemen arkasına düşen "Narenciye"yi, oradaki yüzlerce portakal ağacının biraraya gelerek yarattığı muhteşemliği bir görün, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

 

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
17.07.2009
Bu makale 5142 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Yasemin'ciğim çok çok haklısın.

Özlem Akaydın 17.07.2009

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!