Sigara iktidarı

Yapılan araştırmalara göre ülkemizde toplumun yüzde 43.6’sı sigara içiyor. 15 yaşın üstü her iki kişiden birinin sigara içtiği anlamına gelen bu oran aslında ne korkunç… Sigara iktidarı  bir nevi…
“Korkunç” diye ifade etmemdeki asıl etken sigarayı bırakanlardan oluşum galiba…
Eylül itibariyle sigarayı hayatımdan alaşağı etmeyi başardım.
İktidarına son verdim… Hayatımdan neler eksildiğini merak eden tiryakiler varsa hemen söyleyeyim; aslında hiç bir şey…
Sigara sandığım, ona atfettiğim kadar büyük bir yer ve mana teşkil etmiyormuş hayatımda. Atfedilen bağımlılık, muhtaçlık bir yanılsamaymış…
Bu hafta böyle bir yazı yazıyorum çünkü, çevremde sigarayı bırakanların sayısı hızla artıyor.
Kimileri kendi iradeleriyle, kimileri uzman yardımıyla…
Bırakanların ortak söylemi şu: Hiç de zor değil… Çok abartmışız!
Niyetinde olanlar için benim önerim; önce bilgilenmek…
Öyle uzaktan kulak misafirliğiyle teğet geçilmiş bir bilgilenme değil… Tane tane okunarak, slaytları izleyerek; akla değen, sindirilmiş bir bilgi şart… Ya da bence en kolay yol diyeyim…
Internet’te konuyla ilgili bilimsel ve kişisel bilgi sunan binlerce link var… Mesela şöyle:
“Terörden yılda 2-3 bin, trafik kazalarından 6-7 bin, sigaraya bağlı hastalıklardan ise yılda 35 bin (günde 100 kişi ) hayatını kaybetmektedir.  Sigara kullanımına bağlı ölüme yol açan hastalıklardan bazıları; kronik bronşit, amfizem, akciğer kanseri, kalp enfarktüsü, beyin damar hastalıkları, kalp damar hastalıkları, kronik tıkayıcı akciğer hastalıkları… Araştırmalarda yapılan hesaplamalar gösteriyor ki günde 15 sigara içen 30 yaşındaki bir insanın normal ömrü, 5 yıl kısalmaktadır.”
Bazıları belki şöyle diyecektir:
“Yılların ne önemi var… Sigaranın hayatıma kattığı keyif o  5 yıla değer…”
Acaba bu deyiş ne kadar doğru, ne kadar samimi?
İşin aslı öyle değilmiş sevgili okurlar. Uzmanların söylediğine göre bir yıl ömrü kalan hastalar onlara gelip yardım almak istiyorlarmış. O son yılı sigarasız geçirirlerse iki ay daha fazla yaşama şansları olur diye…
Kendine son bir şans tanımak…
Bakınca acıklı, beyhude bir şans gibi duruyor belki… Ama kim bilebilir; iki ayda neler olur? Belki de hastalığını yenecek bir ilaç piyasaya sürülür…Ve yaptığı şey gerçek anlamda bir şansa dönüşür… “Hayatta her şey mümkün ve hiçbir şey için geç değil” denir ya hani…
Aklınızda sigarayla ilgili bırakma düşünceleri varsa bu yazı vesile olsun lütfen… Bugün deneyin tekrar başlasanız da iyi… Çünkü en kesin bırakmalar birkaç başarısız denemeden sonra yakalanıyormuş…
Kızım, Tıp Fakültesi ikinci sınıfta okuyor ve sigaraya tekrar başlarım diye ödü kopuyor. Anatomi derslerinde gördükleri ciğerleri anlatıyor uzun uzun. Sigara içenlerinkini şöyle tarif ediyor:
“Bayatlamış ve ufalanmış kek gibi… Üstündeki zar, ufalanmış parçaları bir arada tutuyor. Yoksa yerlere dökülecek!”
Sonuçta, tüm bu sözler karşısında bağımlıların söyleyeceği teselli sözcüklerini ben de ezbere biliyorum: “İçen de ölüyor içmeyen de.”
Bu soruya verilecek karşılığı benden beklemeyin de siz söyleyin kendinize… Evet, sonuçta herkes ölüyor… Ama nasıl?
Sigaraya yakın veya uzak olun; bu konuda söyleyecek sözünüz varsa, bu köşede de o sözlere yer var…

 


 

Yayın Tarihi
29.04.2009
Bu makale 423 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!