Seçmenim, kafi değil mi…

Yerel seçimler yaşandı ve bitti.

Antalya hem  yerel hem de genel çapta bir sürprize sahne oldu.

Son dönemlerin en çok alt yapı yatırımı yapan belediyesine başkanlık yapan Menderes Türel mücadeleyi kaybetti.

Başbakan, seçim gecesi yaptığı konuşmada bu sürprize değindi ve Antalya’nın oyunu “anormal” bulduğunu söyledi.

Başbakan 28 kez Antalya’ya geldiğine, iktidarın en cömert davrandığı ilin Antalya olduğuna değinirken, tüm bunlara karşın Antalyalıların Menderes Türel yerine  Mustafa Akaydın ile yola devam kararı vermiş olduğunun kendisini şaşırttığını ifade etti.

Bu söylemin arkasındaki serzenişi halkça bir tabirle dile getirecek olursak Antalya’ya bir nevi “nankör kedi” denmiş oldu.

Ben sade bir bakış açısıyla, bu sonuçta alt yatırımların rol oynadığını düşünüyorum.

Ve bundan çıkardığım ders alt yatırımlarda niceliğin değil niteliğin önemli rol oynadığı…

Karşıdan baktığınızda raylı sistem Antalya’ya çok yakıştı. Çağdaş dünyanın gerekliliklerinden kentleşme ve modernleşme yolunda atılmış güzel bir adım. Fakat maliyetli bir adım da…

Maliyet sözcüğünden bu sistem için yapılan parasal maliyeti kast etmiyorum sadece… Böyle bir anlayış muhasebeci anlayışıdır ki kamusal bir hizmeti değerlendirmede eksik kalır.

Söz konusu kamusal yatırımların parasal maliyeti kadar sosyal maliyeti de önemlidir ve belirleyicidir.

Yapılan yatırımın parasal maliyeti devlet bütçesinden ve halktan toplanan vergilerle finanse ediliyor. (Dünya Bankası’ndan alınan krediler de halktan toplanan vergilerle ödeniyor)…

Ancak yapılan yatırımların bir de sosyal maliyeti vardır. Devletin katlandığı parasal maliyetin yanında halkın yüklendiği dışsal maliyet. Bu dışsal maliyetse halkın cebinden çıkıyor!

Antalya esnafı biraz da küresel krizin etkisiyle bozulan ekonomik yaşamın müsebbibi olarak raylı sistem ve benzeri gibi belediye alt yapı hizmetlerinin yol açtığı aksaklıkları gördü.

Yatırımlar kentleri güzelleştirir, modernleştirir… Ama kentleri asıl güzel ve modern kılan şey içinde yaşayan insanlardır.

Mutlu insanlar şehirlerin güzellik iksiridir.

Şehrin sokaklarında, caddelerinde, kafelerinde, dükkanlarında, evlerinde vs konuşulanlar güzelse o şehrin atmosferi de güzel olur. Aksi halde şehrin peyzajına dünyanın yatırımı yapın sonuç hüsran… Güzellik niteliktedir çünkü… İçtedir, ruhtadır… Ve kentlerin de bir ruhu vardır…

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’a yeni görevinde başarılar dilerken,  eğitim sektörünün subaşından gelen biri olarak eğitime öncelik vermesi dileğimi iletmek isterim…

Zira azalan verimlerin geçerli olmadığı, aksine artan verimlerin geçerli olduğu tek alandır eğitim. Ve daima pozitif dışsallık yaratan en istisnai alan…

Eğitim kalkınmada öncü sektörümüz olabilir. Hızla ilerleyen teknolojiden maksimum fayda sağlamanın başka yolu yok. Bilgi çağının sermayesi de bilgiyse; gereken önem ve yatırım sağlanmalı…

Mustafa Akaydın ismi bu anlamda yepyeni bir vizyon vaat ediyor Antalya’da… Altyapıdan ziyade ya da altyapıyla eşgüdümlü üstyapı yatırımları diliyoruz yerel yönetimden…

Öncelikle bir kent kütüphanesi…

Kitap fuarı… Söz verdiğinden daha çok öğrenci yurtları… Krediler, burslar, kurslar…

Araştırma kurumları…Üniversiteler... Ve gençler… Her şehrin  gençlerine yönelen yürekten bakışlar istiyoruz.

 

Yayın Tarihi
02.04.2009
Bu makale 417 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!