Göçebe

Ekonomi sadece insan davranışlarıyla belirlenen bir olgu değil aynı zamanda insanların davranışlarını yönlendiren en kuvvetli etken de…

Günlük yaşam biçimimizi yani modayı, ekonominin içinde bulunduğu dalga belirliyor…

Yakın bir geçmişte yaşanan ve halen yaşanmakta olan ekonomik kriz dünyayla birlikte ülkemizde de önemli değişimlerin yaratıcısı oldu…

90’lı yıllarda çılgınca yaşanan tüketim arzusu bu dönemde hükmünü iyice kaybetti…

Bu gerçeği kolayca gözlemleyebiliriz.

Bir tercih olarak değilse de bir zorunluluk olarak insanlar lüksten uzaklaşıyor…

Elbette bu yoksun oluş halinden kendilerini korumak için de modayı kullanıyorlar…

Kuaförden çıkmış saçlarla, gerçek takılarla, marka kıyafetlerle dolaşanlar eskisi gibi önemsenmiyor ve gıptayla izlenmiyor şimdi… Tam aksine lakaplar takılarak (ikoncan gibi) alay konusu ediliyorlar…

Özellikle gençlerin yaşam biçimiyle belirlenen popüler kültür; doğallığı, sadeliği ve rasyonel tüketimi teşvik ediyor…

Hem çocuklarımın ortamından hem işim gereği öğrencilerimle paylaştığım ortamlardan hem de tatilden dolayı elde ettiğim izlenimler hep bu yönde…

Gençler arasında yoğun bir okuma alışkanlığının hakim olmaya başladığını fark ettim örneğin…

Belki bizim edebiyat otoritelerinin salık verdiği gibi dünya klasiklerini tercih etmiyorlar, kendi aralarında popüler olan romanları okuyorlar, ama sonucunda okuyorlar…

Şu son zamanlarda hemen hemen her genç Stephenie Meyer’den söz ediyor. Alacakaranlık serisi dediğinizde onlarla ortak dili yakalamış oluyorsunuz…

Popüler kültür öğelerinin çok da dışında kalmamak için (bunu hem seviyorum hem de bir bakıma mecburiyetten) kaçırdığım seriden sonra Meyer’ın son çıkan kitabını alıp okudum hemen. Kitabın adı Göçebe…

Gerçekliğin sınırını çoktan aşmış tam bir fantastik….

Meyer’in, dünyanın sonunu kendi çapında kendi bilgisi dahilinde, kendi hayalperestlik sınırlarında ve elinde olan bilimsel bilgiye dayanarak kurguladığı güzel bir kitap Göçebe…

Bilim-kurgunun yanında “insan” kelimesinin içini dolduran duyguları, düşünceleri ve davranışları irdeliyor kitap…

Bir görev olarak okumaya başlasam da çok beğenerek ve iyi vakit geçirerek okuduğum bir kitap oldu göçebe…

Ve ne kadar ‘insan’ olduğumu da gizlice kendimden bile uzakta sessizce sorgulamama yol açan bir kitap…

Bu sadece bir örnekti…

Kılık kıyafetlerde de aynı şekilde lüksten kaçınmaya, yeni ve pahalı tüketimi irrasyonel görmeye, küçük şeylerde güzeli ve anlamı yakalamaya çalışan bir moda var şimdi karşımızda…

Her kötü durumda bir iyi yön arayan polyannacılardan değilim ama yaşanan krizin tek iyi yönü bu oldu diyebilirim…

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR