Emine Erdoğan

Gazze’den yansıyan fotoğraflar en çok annelerin içini dağladı. Okul yıkıntıları içinde toza bulanmış çocuk saçları her annenin gözyaşlarını hücum ettirmeye yetti…

Sevgili Emine Erdoğan da televizyonda yaptığı konuşmada verdiği tepkinin öncelikle bir anne duyarlılığı sonucu olduğunu dile getirdi…Bunu dile getirirken de gözyaşlarını tutamadı… Dudağını büke büke ağladı…

Gözyaşlarını matah sayanlardan değilim. Vara yoğa ağlayan insanlardan hiç hazzetmem… Ancak bazen öylesine kaçınılmaz oluyor işte ağlamak; yıkıntılar içinde toza bulanmış ama  tokaları takılı duran saçlar… Oy anam oy… Dünya bazen nasıl acıklı… İnsan bazen ne kadar çaresiz…

Duyguların varoluş nedeni insanı harekete geçirmek olmalı… Oturduğumuz yerden ağıtlar yakmak, için için ağlamak faydasız… Bu açıdan baktığımda Emine Erdoğan’ın hareketini çok cesurca buluyorum… Dünya liderlerinin eşlerini Türkiye’ye davet ederek savaşa karşı tepkisini ortaya koymak istedi…

Bu, sıradan bir çaba değildi bence. İleriye yönelik potansiyel taşıyan ciddi bir çaba… Çağırılanlar kadın… Yani anne… Yani dünyanın sessiz tarafı… Sesi, sözü duyulmayan tarafı…

Davet edilenler davete icabet etti veya etmedi. Mühim olan o değil… Mühim olan bence bu çıkışın bu yürekliliğin gösterilmiş olması…

Belki çok saçma, çok hayalperest bir şey olacak ama inancım şu: Bir gün dünya savaşlardan, acılardan kurtulacaksa, bu kadınlar eliyle sağlanacak…

Karşıdan bakıldığında kadınlar hemcinsleriyle samimi, sıcak dostluklar içinde değilmiş gibi görünse de başka hiçbir aidiyetin taşıyamayacağı bir ortak kimlikte buluşuyor kadın. Duyguda, düşüncede, benlikte oluşan böylesi bir birliktelikten doğacak güç dünya üzerinde başka hiçbir şekilde mümkün olamaz…

Dilerim Emine Erdoğan bu hareketinde yalnız bırakılmaz… Türkiye’deki lider eşleri tarafından da desteklenir ve bir süreç başlatılmış olur… Ben tam da seçim öncesinde ülkemizdeki  tüm lider eşlerinin bu hususta sözbirliği, gönül birliği içinde olup dünya kamuoyuna bir kıvılcım sağlamaları dileğindeyim…

Annelik duygusu boşuna değil belki de… Sadece çocuğunu bakıp gözetmekten öte bir anlamı bir fonksiyonu olabilir o yüce duygudaki bunca yoğunluğun nedeni…

Cumartesi günü gerçekleşen söz konusu bu davete katılımın sınırlı olduğu haberlerini okuduk…

Olabilir… Geri adım atmak için yeterli bir sebep değil bu… Sonuçta işin siyasi yanı var ve davet edilenler de siyasi liderlerin eşleri…

Azimle üstüne gidilirse neden olmasın! Siyaseti dünya üzerinde ikinci plana itecek güç belki de az önce dilimin döndüğünce tasvir etmeye çalıştığım kadın ve anne kimliğinde saklıdır…Yüzyıllardır insanoğlunun aradığı o sınırsız güç tam da oradadır…

Kim bilebilir hangi hareketin hangi sonuca yol açacağını...? İyinin, güzelin, doğrunun ana rahmi niyet değil midir?

Öyleyse niyetine girelim… Niyetine girenleri de destekleyelim…

 

Yayın Tarihi
15.01.2009
Bu makale 435 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!