Antalya kaybediyor

Antalya bölgesel anlamda sahip olduğu nitelikli işgücünü bölgede değerlendiremiyor...

Yakın çevremde bunun pek çok örneğine bizzat şahit oldum.

Geçen yıl çok sevdiğim bir arkadaşımın oğlu ülkenin en iyi üniversitesinin ekonomi bölümünü yüksek lisansıyla tamamlayarak Antalya'ya geldi...

Annesinin en büyük isteği biricik oğlunun kendi şehrinde kariyer yapmasıydı. Ama olmadı... İş bulamadı.

Aylarca süren o hummalı çabalarının nasıl boşa çıktığına yakından şahit olmak gerçekten üzücüydü...

Turizm sektörüne bel bağlamak da nafile... Zira, turizm sektörüne diğer bölgelerden gelen sermaye nitelikli işgücünü de kendi grubundan, geldiği bölgeden transfer etme meylinde...

Turizm sektöründeki dalgalanmalar, olumsuzluklar halihazırdaki vaatleri bile kısırlaştrmakta, azaltmakta...

Başka bir arkadaşımın hukuk fakültesinden yeni mezun olan kızıysa Antalya'ya dönmeyi hiç düşünmeden İstanbul'da kalma kararı aldı.

Bu örnekleri çoğaltmak öyle kolay ki...

İyi eğitim almış gençlerimizin hemen hepsi geleceklerini başka şehirlerde kurma gayreti ve kararı içinde...

Antalya'yı gönülden seven biri olarak söz ettiğim bu gerçek beni düşündürüyor.

Eğitimli işgücünün şehirden kaçıyor olması bölgenin geleceğini gölgeliyor...

Sadece ekonomik değil sosyal ve kültürel anlamda da bir kayıp oluşuyor Antalya için...

Bunun çözümü kısa vadede olacak iş değil...

Ama çözümsüzlüğü kabul etmek ve öylece seyretmek de olacak iş değil...

Gerçekleri görmezden gelmeden, zararın üstünü örtmeden, inkar etmeden ortaya koymak da çözümün başlangıcı olsa gerek.

 

 

Yat limanı

 

Geçen hafta şehir dışından misafirim vardı. Dolayısıyla iyi ve ayrıntılı bir şehir turu yaptık.

Doğanın seyre sunduğu güzellikler malumunuz...

İnsanın kendine bir paye çıkardığı, durduk yerde gururlandığı, paylaşmaktan zevk aldığı emsalsiz bir panaroma...

Kıyı bandı boyunca bütün parklar beğeniyle gezildi, bol bol fotoğraflandı...

Yat Limanı hem misafirleri hem beni hayal kırıklığına uğratan tek yer oldu...

Bu kırıklığı ev sahibi olarak sürpriz bir Antalya Müzesi gezisi ile telafi edebilmeyi başardıysam da Yat Limanı ve o nadide değerin acınası yalnızlığı içimi burktu...

Bu turumuzda Şirinyalı mevkinde kurulan cumartesi pazarı içinde oluşan kalabalık, o alanda oluşan enerji ve pazar alışverişinin verdiği küçük neşeler de Antalya'ya dair güzelliklerdendi...

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
13.05.2010
Bu makale 5437 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
demek ki "yat limanı ve kaleiçi" projeleri ile her yerin altını üstüne getirip, birilerini takla ata ata zengin etmekle, trilyonlar harcamakla bu iş olmuyor. Yat limanı ve kaleiçini sadece makyaj yaparak değil, oraya yerleşmiş, oraları mesken tutmuş "pislikler" ve "pislik yuvaları"ndan temizlemedikçe bu iş olmaz.

Bahadır Manyaslıoğlu 28.05.2010

Gönül istiyorki Antalya´miz tam bir akademisyen ve kültür sehri olsun, isik sacan insanlarla dolsun bunun olmamasina bir neden göremiyorum yalniz turizme bel baglamanin yanlis oldugunu düsünüyorum malesef turizm sektörü Antalya ile gönül bagi olmayan disaridan ve özellikle Istanbul´dan idare edilen Antalya´nin sorunlariyla ugrasmayan denizini ve dogasini kirleten devamli aglayip parayi kaciran bir sektör.... saygilarimla.

Sedat Tuac,Almanya 16.05.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!