Aydınlık olsun

2009'un bu son gününde hep olduğu gibi yine: Dünyada akla durgunluk verecek güzelliklerle, insanın nutkunun tutulacağı kötülükler yanyana..

Son otuz yılda dünyada  yaşanan “açlık” rakamlarının iki katına çıktığı ilan ediliyor.

Girdiğimiz yüzyılın “açlık yüzyılı” olacağı bilimsel gerçeklikle yordanıyor.

Dünyada geçerli olan sistemin dayattığı ayakta kalma ve aşırı kar hedefi gözbağcı gibi akıllları, gönülleri kilitledi...

Göz görmeyince gönül katlanırmış... Ama gönül ister ki göz görsün!

Direkt bir misal olmasa da gördüğümde beni derinden etkileyen bir ayrıntıyı paylaşmak isterim bu konuda:

Geçen ay, en çok okunan köşe yazarlarından Ayşe Arman ünlü bir fotoğrafçımız tarafından

Afrika'da çekilen pozlarıyla karşımıza çıktı. Bu güzel fotoğraflara bakarken farkettiğim bir şey  hala içimi burkuyor:

Ayşe Arman pozlarından birinde bir keçi yavrusunu kucağına almış, yanağını sevgiyle yavrunun başına dayamış, dört ayağını birden kollarıyla sarmalayıp göğsüne bastırmış ve orada o haliyle sevginin fotoğrafını vermiş sanki...

Bir sonraki pozdaysa Arman kucağında bir Afrikalı çocuk tutuyordu.

Yanağını yanağına dayamamış..

Kollarını, bacaklarını sarmalamamış...

Göğsünden uzak tutmuş...

Arman sanki dişini sıkıyor, vicdanını zorluyor, yoksa kucağındaki o yoksul, aç çocuk bedenini yere fırlatacak ve hızla oradan, oralardan arkasına bile bakmadan kaçacakmış gibi duruyor.

Köşe yazarının bu iki pozu arasındaki farkı incinerek izlerken şunu dedim...

Hayatta gözümüzü kapadığımız, reddettiğimiz, yok saydığımız öyle gerçekler var ki; karşı karşıya kaldığımızda içimize dayanılmaz bir iğrenme yayılıyor...

Aslı; kendimize, insanlığımıza yönelik bir iğrenme belki bu...

Küresel sorunların en başta geleni dünyada açlık için önce medya, sonra bilim, sonra din kurumları, nihayetinde bütün kurumlar ve insanlar bir hiyerarşi ve bir plan içinde çalışmak mecburiyetinde.

Aksi halde insanlığın mahrem tarihine irinli harflerle yazılan bu ayıp ve bu ayıbı "kendiliğimize" yansıtan vicdanlarımız biz farkında olmasak da genlerimizle, gelecek yüzyıllara katlanarak aktarılan bir azap ve iniltiyi kaçınılmaz kılacak...

Yepyeni bir yıla başlarken böyle karanlık bir yazı değildi niyetim.

Ama aydınlığı dilemek için karanlılığımızın farkına varmak gerekiyor belki de...

 

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
01.01.2010
Bu makale 5300 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!