Öteki’sizleşmek

Ailesi tarafından kitle iletişim araçlarından, özellikle de televizyondan men edilen çocuk sayısının arttığını gözlemliyorum… İnsanlar arasında böyle bir ortak yargı oluştu. Televizyon ve internetin çocukların kişilik gelişimini olumsuz etkilediği kabul ediliyor…

Bu konunun uzmanları yine kitle iletişim araçlarını kullanarak sık sık ebeveynleri bilgilendiriyor. İstatistiksel veriler ve bilimsel araştırmalarla elde edilmiş bilgileri ailelerle paylaşarak çocuklarla kitle iletişim araçlarının arasına  kesin ve katı bir yasak koyarak değil ama  seçici  sınırlamalar getirerek müdahale etmenin faydalı olduğunu belirtiyorlar…

Kitle iletişim araçlarının bireysel etkilerini bir yana bırakıp toplum üzerindeki etkisine göz atarsak, şöyle bir izlenimi ve kanaati paylaşmak isterim:

Kitle iletişim araçları toplumlarda var olan sosyal ikiliği azaltıyor… Zengin ve yoksul arasındaki ekonomik ikilik hala aşılamamış olsa dahi sosyal ve bilişsel anlamdaki ikiliğin aşılmış olduğu bariz bir şekilde gözlemleniyor…

Eski Türk filmlerindeki Kezban’ları hatırlayın… Köyden şehirdeki akrabalarının yanlarına geldiklerinde partilerde  nasıl da gülünç dururlardı. Duyguları, düşünceleri, davranışları, konuşmaları hatta hemen hemen her şeyleri şehirli yaştaşlarından farklı olurdu.

Bugün bu fark ortadan kalktı. Eğitim kurumları bu değişimi bu denli hızla gerçekleştiremezdi elbette…

Kitle iletişim araçları sayesinde toplumda bireyler arası sosyal eşitlik sağlandı…

Hatta toplumlararası bir eşitlik süreci başladı denebilir…

Bu değişimi birebir izlemek de çok mümkün… Apartmanda, işyerinizde, çeşitli sosyal ortamlarda söz konusu sosyal ikiliğin aşılmışlığına kolayca şahit olabiliriz… Yine televizyon programlarına baktığımızda nedense hep sosyal statünün en altına konumlandırılmış kapıcı, şoför pozisyonlarının statü hiyerarşisindeki makus talihin aşılmışlığına dair ibareler açıkça sunulmakta…

Bilgiye ulaşmak önce altyapı sonra da üstyapı tarafından engellenebiliyordu geçen yüzyılda… Okulu, sineması, tiyatrosu, parkı, kafesi olmayan yörelerde milyonca birey yaşıyordu… Geçen zaman içinde yollar, okullar açıldı… Ama ne zaman ki evlere televizyon, ardından internet girdi… Toplumun modern kesimiyle geleneksel kesimi arasındaki o onulmaz uçurum pat diye kapanıverdi… Hele ki gelecek nesilde bu fark sıfırlanacak…

Ülkesindeki tüm gençlerin aynı dili konuştuğu, aynı bilgiye ulaştığı, aynı diyalogları paylaştığı, aynı esprilere güldüğü, aynı sorunlarla boğuştuğu, aynı hayalleri kurduğu bir toplumda birlik ve beraberlik duygusu daha güçlü olacaktır. Bireyleri farklılıklarından dolayı kışkırtabilmek ve yönlendirmek, birbirlerine karşı kinlendirmek daha zor olacaktır…

Dile getirmeye çalıştığım bu etkisinden dolayı, kitle iletişim araçlarının sosyal eşitliği sağlamada oynadığı bu alternatifsiz rolden dolayı çok memnunum… Öteki’sizleşmek iyidir, güzeldir…

Bireyler arasındaki sosyal ikiliğin ekonomik ikilikten çok daha vahim olduğunu düşündüğümden şunu destekliyorum…

Televizyonsuz ve internetsiz tek bir ev dahi kalmasın… Seçim kampanyasında kömürden, bulgurdan, bulaşık makinesinden önce bilgisayar dağıtılsın evlere… Ücretsiz internet bağlantısı da tabii…

Aksi halde yapılan hayır ürkütülen kurbağaya değmez…

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
05.03.2009
Bu makale 386 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!