Eskişehir bile

Eskişehir ile Antalya birbirinden çok farklı iki büyükşehir.

Topografik yapısı, iklimi, ekonomisi, sosyal yaşamı bambaşka…

Bu iki şehrin adını yan yana getiren tek şey son dönemde yaşadıkları dönüşüm…

Bu bahis açıldığında bazıları şöyle diyor:

Antalya’yla Eskişehir aynı potada değerlendirilebilir mi hiç? Antalya nere Eskişehir nere!

Söz konusu bahis zaten tam da bu ifadenin açılımı…

Eskişehir öylesine kıt kaynaklarıyla bugün görülmeye ve yaşanmaya değer bir kent olabilmişse, Antalya’nın uçması gerekirdi!

Öğrencilik yıllarımda dört yıl yaşadığım bir kent olduğu için Eskişehir’in artılarını, eksilerini iyi bilirim.

İklimi serttir… Kışları çamur yazları toz içinde kalırdı. Doğa tarafından sunulmuş tek hazinesi içinden geçen Porsuk çayıdır. Buna karşın insanı akıllıdır… “Öğrenci kenti” olmanın yarattığı katma değerin farkındadır…

Antalya’da yaşamak ne denli ayrıcalıksa; Eskişehir’de de öğrenci olmak ayrıcalıktır.

Üniversite öğrencisine halkın ve yönetimin sağladığı, yaşattığı bu ayrıcalık sosyo-ekonomik yapıda sağladığı sinerjiyle  kenti geleceğe dönüştüren en önemli kazanım elbette…

Şimdi bir de Antalya’ya bakalım:

Okyanusa kıyısı olan bir şehir.

Dünyanın en uzun sahiline sahip…

İklimi malum; bütün bir yıl boyunca bulutun arkasına bile saklanmayacak kadar cömert bir güneş…

Ağaçların her türü, çiçeklerin en renklisi burada…

Beydağları, şelaleleri, falezleri, koyları, çayları  sebil…

Tarihi yerler gezmekle, görmekle bitmeyecek kadar…

Tüm bunların sonucu kent sınırları içine koşarak gelmiş sermaye ve devasa yatırımlar…

***

İşte Eskişehir’le Antalya’yı tüm bu farklılığa rağmen yan yana getiren, hatta Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’a Eskişehir’i hayranlıkla işaret ettiren şey tam da bu farktan dolayı olmalı:

Eskişehir, Antalya’ya nispeten bunca yoksun oluşa rağmen bugün görülmeye ve en önemlisi yaşanmaya değer bir kent olmuş, potansiyelini en üst çizgiye kadar kullanmayı başarmışsa, elbette örnek alınmayı hak eder…

“Eskişehir bile…” deyişimin  dayanağı budur.

Antalya’da şu anda kullanılmayan, atıl duran her kapasite bu kentin ve yöneticilerinin kaybıdır ve de ayıbıdır…

Şehirler söz konusu olduğunda başarının ölçütü potansiyelinin ne kadarının kullanıldığıdır…

Antalya’nın potansiyeli ortada…

Doğal üstünlük açısından emsalsiz kapasitesi bu şehri yönetenler için bir şans bir ayrıcalık olduğu kadar  taşınması güç bir sorumluluk, zorlu bir görev de oluşturuyor aynı zamanda…

Dilerim bu sorumluluk ve bu görev -göz göre göre, farkında ola ola- bizi ezip geçmez…

Dilerim altından kalkabiliriz…

 

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

 

Yayın Tarihi
21.08.2009
Bu makale 5416 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
herkez eskişehirin yaşanacak yer veya diğer şehirlerle kıyaslanacak il olmasında birleşiyor ben eskişehirli olarak buna katılmıyorum neden trafik diye bir şey kalmadı suç oranı yükseldı işsizlik arttı nufus bir anda artınca göçten dolayı ne olduğu belirsiz insanlar arttı şehirin hemen her tarafını fuhuş yuvaları sardışehri kıyaslarken bence bunlarıda kıyaslayın bence kürt açılımını önce eskişehir yaptı diğer iller ders alsın diye

kemal öz 20.10.2009

Doğma büyüme bir Eskişehirli ama tayin gereği 11 yıldır bir Antalyalı olarak size hak verdim.Tatillerde giderim memleketime, son yıllarda daha da bir severek ve heyecanla gidiyorum. Antalya ne yazıkki adeta bir taş şehir oldu, bunca doğal güzelliğine rağmen. Kepez'den bakıldığında inanın için burkuluyor. Çünkü 11 yıl öncesi hali bile çok daha iyiydi.Çook çalışmak lazım çok. Başkanımıza bu zorlu yolda başarılar dilerim.

Jale Kaygısız 25.08.2009

Siyaseti politikayı bir kenara koyun ama 10 yılda sayın büyükerşenin türkiye ye fark attığını çamur deryası bir şehri ne hale getirdiğini 2004 yılı sonunda bırakıp 2009 yılında 5 yıl sonra gittiğimde doğup büyüdüğüm eskişehirde sapıttım ve antalyanın bu iklim ve imkanlarla niye geri kaldığını anlayamadım.Bir eskişehirli olarak antalyada yaşıyorum ama imkansız olduğunu bildiğim halde hep eskişehire dönüşü özleyeceğim. Başarılar sayın büyükerşen yaptığınız parkı bu sene gezdim.

Gürsel Demirci 25.08.2009

Yasemin hanim bu gün Eskisehiri bir deha yönetiyor, o sahsiyete hemen hemen tüm Eskisehirli hayran, ona büyük saygi ve sevgi seli hakim... Sayin Büyükersen ilim adami, bilim adami, doga asigi, Eskisehir sevdalisi, bu sehri bir parti baskanligina degismeyen siyasetci, ilerlemis yasina ragmen bitmeyen, tükenmeyen enerji, hizmet asigi, misyon ve vizyon sahibi, ilkelere imza atan, kesinlikle ilimden, bilimden uzaklasmayan, demogejiye ve sark zihniyetine yer vermeyen büyük akademisyen...  ne diyelim darisi Antalya´nin basina. saygilarimla.

Sedat Tuac,Almanya 24.08.2009

Çok haklısın Yasemin'ciğim çok. Şehirler de insanlar gibidir. Kimi insan vardır aslında çok değerlidir ama değerinin farkında değildir ve zamanla kaybolup gider. Şehirler de böyle işte, sahip olduğu değerin farkında olmak gerekli ilk önce. Sonrası kendiliğinden gelir zaten.

Ozlem Akaydın 21.08.2009

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!