Bitmeyen ayrımcılık

Dünya Bankası'nın açıklamasına göre "Türkiye'de çalışan kadın sayısı azalıyor"...

Rapordan yansıyan oranlar dikkat çekici.

Öyle ki; 1988 yılında yüzde 34,3 olan çalışan kadın oranı 2008 yılında yüzde 21,6’ya doğru geriliyor...

Çalışmak ve gelir elde etmek her vatandaşın anayasal hakkı olduğuna göre, bu gerileyişi hukuksal yetersizlikle değil fakat pratikteki örtük ayrımcılıkla açıklamak mümkün.

Uzman organizasyonların istatiki bilgilerine de gerek yok...

Kendi yaşantımızı ya da yakın çevre gözlemlerimizi referans alarak ülkemizde hem özel hem toplumsal anlamda cinsiyet eşitsizliğinin devam ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz...

Yerel ve kamusal çapta kadına yönelik bu örtük ayrımcılığı önleyecek sosyal politikalar yok denecek kadar az...

Olanlar da kadını daha çok evde çalışmaya ya da el zanaatlarına yönlendirmeye yönelik nafile uygulamalar...

Var olan bu gerçek her şeyden önce emek israfı...

Dahası, ahlaklı kalkınma hedefinin önünde büyük bir engel...

20. yüzyılda kaldığını düşündüğümüz erkek egemen iş dünyası malesef bu yüzyıla da taşındı...

Çağdaşlık yolunda pek de hızlı adımlarla ilerlemediğimiz ortada...

Şahsen de şahit oldum ki erkek egemenliği bir zihniyetten daha öte, bir alışkanlık halinde...

Vazgeçilmesi zor, iradenin hükmünün sınırlı olduğu bir tür davranışsal bağımlılık...

Diliyle cinsiyet ayrımcılığını külliyen reddeden, çağdaş dünyanın olmazsa olmazı saydığı eşitliği tam bir samimiyetle savunan nice kişi var ki iş söylemden çıkıp icraata geldiğinde kendini inkar edercesine davranıyor...

Ve işin daha kötüsü bunun farkında olmuyor...

Hakkı şiar ediniş bir kültürün evlatları olarak kadına yapılan haksızlıkların önüne geçilmedikçe toplum olarak iki yakamızın bir araya gelmeyeceğini bir an önce anlamamız gerekmiyor mu?

Dünyada cinsiyet ayrımcılığında ülkemizin sondan 7. ülke olduğu gerçeği ne kadar da onur kırıcı...

En temel insan haklarında bu yaya kalışımızla diğer toplumlar karşısında dik durmamız ne derece mümkün!

Hukuk kurumları, siyasi kurumlar, kurumları ve din kurumları...

Cinsiyet ayrımcılığı konusunda yapılmamış her yapılması gereken görevi, ödevi ihlal etmek, bir başka deyişle de hak yemek vebal almaktır...

Kıyıdan denize atılan denizyıldızı meseli çok güzel ve anlamlı ama...

Biz denizyıldızı değiliz...

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
07.05.2010
Bu makale 5336 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!