Her şiir bir yolculuktur

Belli bir ilgi alanına sahip olsam da, disiplin kazanmış bir ilgi yetisine sahip değilim... Mesela şiir... Bazen günlerce, aylarca şiirin ayrıcalıklı dünyasında kalır, dizelerle dinlenir, eğlenir, düşünür, hoşça vakit geçiririm. Bazen de günlerce hatta aylarca şiir aklıma bile gelmez...

Son günlerde yine şiirin yamacındayım... Şiirin içinde saklı bir gizil güç var; buna eminim...

Şiiri böylesine güçlü ve güzel kılan şey her şiirin içinde bir şekilde ama mutlaka yer alan ve inceden inceden hissedilen o “dilek” o  “yakarış” mı acaba?

Belki de şiir, hayatla naçizane bir hasbıhal!

Bu konuda söz söylemek hele ki şiiri tanımlamaya kalkmak haddim değil elbette. En iyisi şiirde söz sahibi şairlerin şiire dair söylediklerine bir bakalım:

Yahya Kemal Beyatlı' ya göre şiir; "Kalbden geçen bir hadisenin lisan halinde tecelli edişidir; hissin birden bire lisan oluşu ve lisan halinde kalışıdır."

Cahit Sıtkı Tarancı’ya göreyse; şiir öyle bir nesnedir ki, kelime çıkardın mı hatta kelimenin yerini değiştirdin mi büyüsü bozulur, sihri kaçar.

Arif Dino daha radikal bir tanımla; aklın sağlığını koruyan bir "ifrazat" olarak" değerlendiriyor şiiri.

Behçet Necatigil' in tanımı kısa ve net. Ona göre; bütün sanat başkaldırmadır. Bütün sanat protestodur. Şiir de öyle...

İlhan Berk' de Poetika'da; "Her şiir bir yolculuktur. Bunun için ilk coğrafyacılardır şairler" diyor.

Asaf Halet Çelebi; "Şiir kelimelerin bir araya gelmesinden hasıl olan büyük bir kelimeden başka bir şey değildir." derken, Melih Cevdet Anday; "Şiir olarak düşünebiliyorum ancak, şiir benim aklımdır." diyor.

Şiir adına en kadirşinas sözler ise Oktay Rifat' tan geliyor: Şiir olmasaydı belki kıyamet kopmazdı. Ama insanlar sevişemez, öpüşemez, beğenemez, yarınların yeni düzenine şiirli dünyanın hızıyla kavuşamazdı.

Bu tanımlamaları aktardığım Memet Fuat'ın iki ciltten oluşan  Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi 1920'lerin ikinci yarısından günümüze kadar uzanan zaman dilimini kapsıyor. Şairlerin alfabetik sıraya göre ele alındığı antolojide ilk sırada Ahmet Haşim var.

Hani; “Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden/ Eteklerinde bir yığın güneş rengi yaprak” dizeleriyle başlayan o unutulmaz Merdiven adlı şiirin şairi Ahmet Haşim.

Madem bugün böyle şiirle hasbıhal olduk, sözü daha  yakından;  Antalyalı şair sevgili Metin Demirtaş'tan bir şiir; Daktilodaki Bahar adlı şiirle bitirelim:

Bahçedeki vişne ağacı

Çiçekten meyveye döndü

Daktilodaki bahar şiiri

İnat ediyor.

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

 

Yayın Tarihi
14.01.2010
Bu makale 5358 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!