Sade Türkiye’yi için değil bütün dünyayı ilgilendiren bu konuları geçen hafta iki bilim adamımızdan dinlemek fırsatını elde etim. Birincisi ANSİAD’ ın tertiplediği İzel Levi Coşkun konferansıydı. Konuşmayı toplantılara katılamadığım için; Medya sorumlusu Büşra Sevilen’ nin özetinden okuyabildim. İkincisi ise TV24 kanalının düzenlediği Daron Acemoğlu’nun konferansıydı. Bunu da sevgili Orhan Şenoğlu mail ile göndermiş. Her ikisine de sonsuz teşekkürler.
Bu yazımda Acemoğlu’nun önerdiği altı ilkeden; benim de senelerdir uğraştığım, iki maddeyi irdelemeye çalışacağım.
- Otomasyon. Hepimizin bildiği gibi otomobili Almanlar icat etmiş ve üretmiş. Ancak ürünü; seri üretime (otomasyona) geçirerek, toplumda bir Pazar haline getiren Ford olmuş. Otomasyon ve (bu günlerde) yapay zekâ ile üretimi hızlandıran, ürünü bir Pazar haline getiren ve ekonomiyi önemli ölçüde etkileyen iki önemli husus. Bunların faydası yanında bazı zararları da var. İşçi adedinin azalması ile işsizliğe neden oluna biliyor. Devletin yeni iş kolları bulmak ve çözüm üretmek gibi sorumluluğu var.Türkiye’nin deprem bölgesinde olması, eski yapıların çürük olması işçilik kalitesinin kötü olması ve kontrol edilememesi nedenleriyle çok miktarda (10 milyona yakın) konutu hızlı ve kaliteli olarak üretme mecburiyetinde. Ben bunun çözümünü endüstriyel (fabrikalarda) konut üretmekte görüyorum. Geleneksel yüklenici usulü ile az katlı, mahalli özellikte yapılarla bu sorunu çözmek mümkün değil.
- İklim değişikliği. Önlem alınmazsa dünyanın sonunu getirecek olan bu sorun evrensel bir sorun. Bunu yaratan en büyük etkenler kömür (termik santrallar) ve fosil yakıtlar (petrol ve gaz türevleri). Güneş ve rüzgâr enerjisi (ve diğer benzerleri) ile elde edilen enerjiler ise atmosferi kirletmeyen en ucuz enerji kaynakları. Hele Türkiye gibi güneşi bol ülkeler bu konuda çok şanslı gözüküyor. Almanya, Japonya gibi pek çok ülke yapılarda güneş enerjisini zorunlu kılarken Türkiye bu konuda hiçbir çalışmada bulunmuyor. Bu nedenle dünya sıralamasında hep sonlarda kalıyoruz. Ben; bu kadar çok konut üretecek olan ülkemizde, yapıların mimarisini güneş enerjine uygun olarak tasarlayarak büyük çapta enerji elde edileceğine inanıyorum. Bundan kömür ve petrol işi yapanlar, elektrik şirketleri rahatsız olabilir.
Bütün bunları yapabilmek için bilgili ve usavurma yeteneği yüksek yöneticilere ihtiyacımız var. Yoksa “Saldım çayıra, Mevla’m kayıra”
Tasarladığım bir güneş enerjili mahalleyi sizlerle paylaşıyorum:
120 m² lik 124 daire – arsa 1,4 ha - toplam güneş enerji paneli: 5270 m² (Günlük bazda 1 m² güneş paneli yaklaşık olarak 3-5 kWh enerji üretebilir.) 20 m² güneş paneli bir daire için yeterli olabiliyor. Bu mahalle ihtiyacının ~ iki mislinden fazla enerji üretmiş oluyor.
Kemer’de korfbol heyecanı
Ünlü oyuncular ALKÜ’lü öğrencilerle söyleşide buluştu
İl Emniyet Müdürü Arslan: "Esnaf ve sanatkarlarımızın, tüm sivil toplum kuruluşlarımızın varlığının diri olmasını, hareketli ve işlevsel olmasını önemseyen bir teşkilatız"
Vergisini ödemeyenlerin listesi açıklandı
BAKA desteğiyle e-ticaret ve mikro ihracat eğitimi gerçekleştirildi
Engelli rampası önüne park edilen araca zarar veren engelli adam: "Bu benim tekerlekli sandalyem değil, ayağım"
Dünyada 2.8 milyar insan sağlıklı beslenemiyor, 1.4 milyar ton gıda israf ediliyor
Sinir krizi geçirdi, öfkesini ATM’lerden çıkardı
Alanya’da marka avukatları ile esnaf arasında arbede
Alanya’nın kültürel mirasının mobil uygulaması çıktı
Bürokrasi ve Siyasi Bürokratlar (I) 06.10.2024 DR. ALİ YILMAZ