16 Mayıs 2019 tarihinde yazdığım “Muhteşem Konser” başlıklı yazımda; Antalya Filarmoni Derneğinin organizasyonunu yaptığı, Ahmet Bileydi İlkokulu’nun verdiği konserden bahsetmiştim. Bu güzel konser umut ettiğimiz gibi bu yıl; Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile, beş ilkokulda daha koro kurmamızı sağladı. 5 Şubat 2020 Çarşamba günü AKM Perge salonunda bu çalışmaların başlaması ve etkinliğe yardımcı olanlara teşekkür plaketi verilmesi için; Başlıktaki slogan ile, muhteşem bir konser daha verildi. Tüm emeği geçenleri yürekten kutluyor, bir tek sözümüzle yardımlarını esirgemeyen dostlarıma da sonsuz teşekkürler ediyorum. Dernek Başkanımız Prof. Abdullah Uz açılış konuşmasında müziğin ilkokulda başlamasındaki önemini; Amerika’dan ve Azerbaycan’dan örnekler vererek, anlattı. İlkokullarda; müfredatta olmasına rağmen, müzik dersi yapılmamasının topluma vereceği zararı belirtti. Ben de Prof. Alfred Roth’ un bir sözünü bir kez daha burada tekrarlamak istiyorum. “ Eğitimde amaç insanların moral davranışlarıdır. Moral eğitim için estetik eğitim kaçınılmazdır. Estetik eğitim ise güzel şeylerle temas kurmayı ifade eder.” İşte bu da sanattır.
Milli Eğitim Bakanlığının; sanat ve sporda, yetenekli çocukların belirlenmesi programı bizim Milli Eğitim Müdürlüğü ile bu projeyi beraber yapmamızı kolaylaştırdı ve sağladı. Yoksa böyle bir projeyi başarmak mümkün olmazdı. Bu bizim için büyük bir şans oldu. Ancak, Bakanlığın bu faaliyetleri hiç masraf yapmadan yürütmek istiyor olması; uygulama yönünden, büyük bir engel teşkil ediyor. Maalesef, bir türlü her şeyin bir bedeli olduğunu öğrenemedik. Gösteriş için bile büyük harcamaların yapıldığı ülkemizde bu küçük masrafların problem edilmesi insanı üzüyor. Herhalde bu bir anlayış meselesi. Osmanlı İmparatorluğu orduda ıslahat yapmak isteyince Prusyalı subaylar padişaha üç öneri sunarlar. Padişah hiç düşünmeden “En ucuz ve en çabuk olanı yapın” diye emreder.
Biz bu konuyu bir “Okul gösterisi” olarak görmüyoruz. Bizim için “Müzik eğitimi” ülke çapında bir amaç. Bu ise Türkiye çapında, yetenek testleri yapan ve koro dersleri verecek öğretmenlerin yetiştirilmesini ve okullara piyano temin edilmesini gerektiriyor. Bunlar bir derneğin yalnız başına başaracağı bir iş değil. Eğer bu konuda bir “Farkındalık yaratabilir ve sürdürülebilir” hale getirebilirsek ne mutlu bize. Devletin bilinçli bir şekilde bu işi ele alması ve muhakkak para ayırması gerekiyor.
Yoksa bütün bu çabalar bir sabun köpüğü gibi uçup gider.