. Cacabey
İstihkâm okulundayken Öncel binbaşı adında bir tabur kumandanımız vardı. Babacan bir yapısı olan Öncel binbaşı sık sık bize “Çok konuşmayın, çok konuşan aklının dibini gösterir” sözünü tekrarlardı. Sayın Bahçeli aklının dibini bizlere çoktan gösterdi ama uzatmalarda bir de Cacabey ismini ortaya atıverdi. Biliyorsunuz, Türkiye şu anda aya gidecek insanın; astronot yerine, yerli ve milli adının ne olacağını tartışıyor. Sayın Bahçeli; hemen, keskin milli zekâsıyla Cacabey’i buluverdi. Kim bu Cacabey? Anlatayım, Cacabey 13. Yüzyılda Kırşehir valiliği yapmış bir şahıs. Ama Selçuklu valisi değil Moğol valisi olarak. Valiliği zamanında; Moğollarla mücadele eden, binlerce Türkmen ve Ahiyi katletmiş. Buna; 90 yaşında olan, esnafların piri Ahi Evren Veli de dâhil. Aynı İskilipli Atıf Hoca gibi. Tabii bu gibilerine itibar edenler her zaman çıkabilir. Ama Sayın Bahçeliye pek yakışmadı. Rablais’ nin bir sözü ile konuyu bitirelim: “Vicdansız ilim ruhun iflasından başka bir şey değildir”.
Takım komutanı “Dur” emrini Kandıralı Mehmet’e bir türlü öğretemez. Çareyi komuta küçük bir ilave yaparak şöyle bulur: “Takım dur, Kandıralı sen de dur”
İnsanın aklına ister istemez şöyle bir şey geliyor: Anayasa Mahkemesi kararlarının altına şöyle bir şerh mi konsa acaba? “Bu karara herkes uyacak, Ceza Mahkemeleri de uyacak”
Gülelim mi ağlayalım mı? Karar veremiyorum. Ya da “Güleriz ağlanacak halimize”. Söylenecek çok şey var. Zaten yazılıp çiziliyor. Bence başka lafa gerek yok, Atalarımız ne güzel söylemiş: “Ayranı yok içmeye tahtırevanla gider s……”
Gündemdeki önemli konulardan birisi de Boğaziçi Üniversitesi. Öğrenciler ve hocalar atanan rektör Sayın Melih Bulu’ yu istemiyorlar. Rektörün en büyük arzusu da Boğaziçi üniversitesine rektör olmakmış. Keşke işler, insanların hep kendi arzuları doğrultusunda gelişebilseydi. Bu direniş rektörün karakterini de belli etti. Ne rektörün ne de yönetimin Boğaziçilileri anlamaları mümkün değil. Sorun da oradan çıkıyor zaten. Sanki ayrı kutupların insanları. Bu pek çok konuda da böyle… O zaman iş; “Kedinin yetişemediği ciğere mundar demesi gibi”, karşı tarafı suçlamaya kalıyor. Boğaziçili öğrencilerinin ne teröristlikleri ne de eşcinsellikleri kaldı. Artık bu çocukların yakalarını bırakın da derslerine çalışsınlar.