GERONTOLOJİK BAKIŞ

Katır Suçsuz!

Onu kasıntıyı siz de tanıyorsunuz.

İşin değeri ile orantılı yetenekten, bilgiden ve duyarlıktan nasibini alamamış, ama önemli işlerde görevlendirilen kişilerin kimileri, sanki o görevin adamıymış gibi böbürlenerek kasılıyorlar.

Tanıdınız değil mi? Herkesin çevresinde böyle birkaç kişi vardır. Bir ara bu kişilere “liyakat” ile cevap verileceği, göreve liyakat sahibi kişilerin atanacağı umudu gerçekten yeşermişti. Fakat aradan geçen zaman içerisinde aksini gördük. Artık solan bu umudun yerine koyacağımız bir yenisi de yoktur.

Yaşlanma bilimi olarak tanımlanan gerontolojide üstlendiği görevin gereklerini yerine getiremeyenlerin boşu boşuna övünmelerine katlanacağız. Bir süre daha! Ancak, onlarla bu yolu yürümenin yaşlanan toplumumuz açısından yarattığı tehlikeler belirginleştikçe, yeniden liyakat arayışına dönülecektir.

Alışkanlık haline gelen liyakatsizlikten medet ummaya devam ediyoruz. Bu alışkanlık haline gelen tutumumuz ortadan kalkmadıkça, liyakat talep eden birkaç kişinin cılız sesine aldıran olmayacaktır.  İşin kolayına kaçanlara daha çok değer veren bir kötü alışkanlık edindik. İşin kolayını bulmak, zor bir işi kolayca yapabilmek meziyetini ifade etmiyor.

Gereğine uygun olarak yapılan hiçbir iş kolay değildir. Problemimiz, işini gereğine uygun olarak yapabilecek liyakate sahip elemanlarımızın sayısındaki azlıktır. Bu yüzden işin kolayına kaçanlar ile işinin ehliler arasında göze çarpan bir anlaşmazlık var. İşinin ehli kişiler sayıca az olduğundan, işin kolayına kaçanlar tahterevallinin uzun tarafında oturmaktadırlar. 

Acemi katır kapı önünde yük indirir!

Bireysel ve toplumsal yaşlanma gibi önemli işleri işinin ehli olmayanlara teslim edersek, kapımızın önündeki yükün çoğalmasına şaşırmamalıyız. Nitekim demografik dönüşüm, yaşlılık yükümüzü arttırıyor. Fakat bunu taşıyacak katırlarımız çok acemi.

Bunu gerontolojide 25 yılımızı harcayan bir gerontolog olarak söylüyorum. Ama değer verilen bir katır olmadığımın bilincindeyim. Gerontolojiden anlamayanlar bugün yaşlılık politikasını, yaşlılık dönemini, yaşlı hizmetlerini belirlemeye çalışıyor, kurumlara öneriler sunuyor. “Cinsiyetin ortalamasını” hesaplayanların ipe sapa gelmeyen önerilerine kulak kabartılmasına ise hayret etmemek elde değil.  Bu nedenle yaşlılık yükü taşınmayacak hale geliyor.

Gerontolojinin hedefi yaşlanma süreçlerine en uygun müdahale olanaklarını belirleyip, herkesin başarılı yaşlanmasına yardımcı olmaktır. Bu, toplumumuzun sosyal politik hedefleriyle de uyumludur.

Türkiye’de artık toplumsal yaşlanma belirginleşmiştir. Başarılı yaşlanma talep edenler çoğalmaktadır. Buna karşın yaşlanma sürecine müdahale olanaklarımız azalmaktadır ve yaşlı topluma hazırlıksız yakalanma riskimiz artmaktadır. Ama önemli ilişkilerde hatır öndeyse, arkadan gelen katır buna ne yapsın?

Yayın Tarihi
04.08.2020
Bu makale 1392 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!