GERONTOLOJİK BAKIŞ

Yaşlanan Toplumda Sivil Katılım

Yaşlanan toplumda geleneksel sivil katılım, dernek ve vakıf gibi organizasyonlarla karakterize edilirken, modern sivil katılım, daha yüksek oranda kendi kendini organize eden birliklerle karakterize edilir. Sivil katılım, nüfusun işgücü piyasasında sorunlu gruplar olarak görülen kesimleri için, geniş ölçekli bir mesleki terapi modeli olarak düşünülemez. Sivil toplum perspektifini keşfetmenin getirdiği hayranlık, sivil katılım kavramının farklı güncel sosyal konuları bir araya getirebilmesinde yatmaktadır. Şu söylemler bir kesişim olarak nitelendirilebilir: Ortak iyilik söylemi, demokrasi söylemi, sosyal güvenlik söylemi ve etkinlik söylemi.

Bireyselleştirilmiş bir toplumda ortak fayda ve birliktelik hakkındaki ilgili tartışma; sosyal sermayeyi, sosyal ilişkiler alanını ve insanların kendilerini yuvalarında hissettikleri ve özdeşleşebilecekleri bağlamları kaybedip kaybetmedikleri sorusu etrafında dönüyor (ortak iyilik söylemi). Üyelerinin bağlılığından oluşan sivil topluma katılan ve kamusal sorunları kendi konusu veya sorunu haline getiren vatandaşlar, toplumun demokratik çekirdeğini oluşturur (demokrasi söylemi).

Toplum, insanları ilgili ihtimam kuşatmasının nesnesi veya pasif hizmet alıcıları haline getirmeden, varoluşsal risklerin ve tehditlerin sonuçlarına karşı korumayı nasıl sağlar (sosyal güvenlik söylemi) Ücretli istihdam anlamında faaliyet, modern dönemin kimlik gelişiminin merkezi aracı olmuştur. Ancak ücretli iş, artık pek çok insana kendi ayakları üzerinde durma fırsatı sunmuyorsa, olumlu anlamda kimlik nasıl yaratılabilir? Bu arka plana karşı, faaliyet toplumu fikri, ücretli işe indirgenemeyecek birçok sosyal etkinlik alanını göstermektedir (etkinlik söylemi).

ABD'deki en özgün ve etkili yönetim bilimcilerinden biri Peter Senge'dir. Ona göre sürdürülebilir organizasyonlar, her şeyden önce hayal gücünü, yaratıcılığı, içsel imgeleri sürekli sorgulama ve inceleme anlamında kişisel olarak yansıtma yeteneğini, birlikte çalışma yeteneğini ve hepsinden önemlisi ortak vizyonlar yaratma yeteneğini teşvik etmelidir. Bireysel iddiaya ve rekabete dayanan bir toplum, tam da bu alanda yıkıcı açıklar bırakıyor.

İnsanların, ücretli çalışmanın güvenli kimlik kabukları içinde biyografilerini giderek daha az organize edebildikleri ve hayatlarının anlamının kişisel çaba meselesi haline geldiği bireyselleşmiş bir toplumda, sosyal mikro dünyalarda öz-örgütlenme becerileri giderek daha gerekli hale gelmekte ve daha fazla önem kazanmaktadır. İnsanlar yaşamlarında anlam, kalite ve sevinç aramaktadırlar. Hiçbir dış otoritenin tutarlı, doğru ve iyi yaşam kavramlarını dikte etme hakkını iddia edemeyeceği bilinciyle hareket eder veya etmek isterler.

Toplumumuz yaşlandıkça, sivil katılımın şekli ve önemi değişim gösterecektir. Genellikle dernek, vakıf ve benzeri organizasyonlar aracılığıyla karakterize edilen sivil katılımın yerine, bireylerin kendi kendilerini organize ettiği gruplar geçecektir. Geleneksel sivil katılım modelleri, genellikle daha yaşlı nesiller arasında yaygındır. Bu tür organizasyonlar genellikle belirli bir amacı veya toplumsal hedefi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş insanlardan oluşur. Ancak modern sivil katılım daha dinamik ve çeşitlidir. İnsanlar artık coğrafi sınırları aşarak, çevrimiçi platformlarda da bir araya gelerek ortak amaçlar etrafında birleşebiliyorlar. Modern sivil katılım artık sadece belirli bir yaş grubuna veya belirli bir coğrafi bölgeyle sınırlı değildir. Herkes, herhangi bir yerden, herhangi bir zamanda katılabilir ve etkili bir şekilde toplumsal değişim için çalışabilir.

Ancak sivil katılımın sadece, işgücü piyasasındaki sorunlu gruplara mesleki terapi modeli olarak görülmesi doğru değildir. Sivil katılım, herkesin katkıda bulunabileceği ve kendini ifade edebileceği bir platform olmalıdır. Bu durum, yaşlı nesillerin yanı sıra gençler, engelliler, azınlıklar ve diğer toplumsal gruplar için de geçerlidir. Modern sivil katılım, çeşitli sosyal konuları ele alabilme esnekliğine sahiptir. Ortak iyilik, demokrasi, sosyal güvenlik ve sosyal etkinlik gibi söylemler, sivil toplumu bir araya getiren ortak temaları temsil etmektedir. Örneğin, ortak iyilik söylemi, bireylerin toplumun genel refahına katkıda bulunma arzusunu vurgular. Demokrasi söylemi, vatandaşların kamusal işlere katılma ve karar alma süreçlerine dâhil olma hakkını savunur. Sosyal güvenlik söylemi, toplumun tüm bireylerini koruma ve destekleme gerekliliğini vurgular. Etkinlik söylemi, bireylerin çeşitli sosyal etkinlikler aracılığıyla bir araya gelerek, dayanışma ve etkileşimde bulunma ihtiyacını vurgular.

Sonuç olarak, yaşlanan bir toplumda sivil katılımın rolü ve önemi giderek artmaktadır. Geleneksel ve modern sivil katılım modelleri, farklı nesil ve sosyal grupların katılımını teşvik ederken, ortak değerler etrafında bir araya gelmelerini sağlamaktadır. Bu husus, toplumun genel refahı için önemli bir faktördür ve herkesin katılımını teşvik etmek ve desteklemek önemlidir. Demografik değişim ve dönüşüm içerisinde bulunan toplumumuz açısından bu önemli hususları göz ardı etmemek gerekir.

Böyle buyuruyor Gerontoloji., bizden söylemesi…

Yayın Tarihi
17.05.2024
Bu makale 322 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!