Ekim ayında, Merkez Bankası politika faizini 30 dan 35’ e çıkarttığını açıkladı. Hatırlıyorsanız Sayın Cumhurbaşkanımız, Ben buradayken faiz kesinlikle artmayacak demişti. Bir İktisatçı (!) olan Tayip Bey “Faiz sebep enflasyon sonuç” diye bir de formül de icat etmişti. Zaten Nas da bunu emretmiyor mu? diyerek ne kadar dini bütün bir Başkan olduğunu da göstermişti. Sorumlu benim..benim diye televizyonlarda bağırmıştı. Bu nedenle sanırım üç Merkez Bankası Başkanı değiştirildi. En son faiz 8’e indirildiği zaman Bankanın başında bir dahi (!) olan Sayın Nebati bulunuyordu. Bu arada bir sürü insan da malı götürdü. Böyle durumlarda; başka ülkelerde, yer yerinden oynar, ne bakan ne de başkan ortada kalır. Ondan geçtik beyler seçim bile kazandılar.
Bu olaylar bana şu güzel hikâyeyi hatırlattı:
Uşağının kullandığı at arabasıyla, şehre inen çiftlik ağası yolda uşağına şöyle der: Ula Haso şu atın pisliğini ye ağalığımı sana vereceğim ben de uşak olacağım. Haso düşünür taşınır zorla da olsa pisliği yer. Haso arka koltuğa oturur ağa da atların başına geçer. Dönüşte Haso Ağaya: Ağam sen şu atların pisliğini ye ben yine ırgat sen de yine ağ ol der. Ağ düşünür taşınır bakar başka çıkar yol yok, zor da olsa pislikleri yer. Ağa ile uşak yerlerini değiştirirler ve eve dönerler. Biraz durduktan sonra ağa uşağına sorar: Ula Haso bu evden çıkarken ben ağa sen uşaktın, şimdi yine öyle, ben ağayım sen de uşak. Pekiyi biz bu b.k’u niye yedik?