Bu atasözünü daha çok harp, seçim gibi büyük sosyal olaylarda yaşıyoruz. Yaklaşan mahalli seçimler nedeniyle yine büyük bir faaliyet almış başını gidiyor. Partiler kıyasıya rakiplerinin açıklarını bulmaya, bulamazlarsa uydurmaya çalışıyorlar. Doğruyu söylemek gerekirse AKP’nin bu konuda çok başarılı olduğu gözüküyor. Sahte videolar çekmek, Otobüslerin hepsi bozukmuş gibi senaryolar hazırlamak, CHP’ nin anarşistlerle ortak olduğunu söylemek AKP nin dahihane buluşları. Şimdi bir de seneler önce gerçekleşmiş para sayma videoları ortaya çıktı. AKP bundan önceki İstanbul Belediye Başkanlığı seçimini kaybedince “Bir şey yok gibi ama muhakkak bir şey var” deyip seçimi yenilememişler miydi? O şeyin ne olduğunu bir türlü öğrenemedik.
Hukuken de dinen de iftira ve yalan büyük bir suç olsa da insanlar menfaatleri ve halkı kandırmak için bu metodu sıklıkla hiç beis görmeden kullanabiliyorlar. Günümüzde piskolojide buna “gaslighting” deniyor. Bu konuda Yılmaz Özdil’in koca bir kitabı var. Özellikle bütün diktatörler bu metodu kullanıyorlar. Ben, Gaslighting’ i İbrahim Turhan’ nın bir makalesinden özetleyerek anlatmak istiyorum.
“Zırvalayan bir insan, taraftarlarının zihnine nasıl hükmedebiliyor? En yaygın yöntem, psikolojide ‘gaslighting’ diye adlandırılan zihinsel manipülasyon yöntemi. Adını, İngiliz yazar Patrick Hamilton’ın 1938 yapımı “Gas Light” (Gaz Lambası) oyunundan alan bu yöntem, manipülatörün, kurbanını kendinden ve gerçeklik algısından şüphe eder hale getirmesi olarak bilinir. Amaç, kurbana yeni bir gerçeklik algısı yerleştirerek, hatta muhatabın anılarını değiştirerek gerçekliği yeniden sorgulatmak, kendinden şüphe duymasını, suçluluk hissetmesini ve sonucunda hatalı olduğunu kabul etmesini sağlamaktır. Böylelikle mağdur birey benlik duygusunu yitirir, bütün sosyal çevresinden kopar, tamamen güçsüz ve karşı tarafa bağımlı hale gelir. Öyle ki kendisini istismar eden insan olmasa, kendi dünyasının da var olamayacağı, ertesi sabah güneşin doğmayacağı yanılgısı mağdurda güçlü bir inanca çevrilir. Gaslighting yapanlar, kurbanlarının, hiç olmamış bir şeyi olmuş gibi, hiç söylenmemiş bir şeyi söylenmiş gibi kabul etmelerini sağlar. Bir süre sonra gaslighting kurbanı, en açık saçmalıklarda bile kendisini “vardır onun bir bildiği” uçurumuna bırakır. Hitler ve Goebbels’i örnek olarak gösterebiliriz.”
Allah insanları iftiradan gaslighting’den korusun.