DUAYEN

Biraz ciddiyet

Ukrayna savaşı; gençlik yıllarında, yaptığım özel ve kamu yapılarında uyguladığımız sığınakları hatırlattı. Bu savaş, sığınakların ne kadar önemli olduğunu bizlere gösterdi. Bizin sığınaklar ise göstermelik yapılır inşaat bittikten sonra başka amaçla kullanılır. Sığınaklar sadece bombaların darbesinden değil radyasyon ve gazlardan da korunacak şekilde yapılması gerekiyor. Özel duvar malzemesi, kapıları ( genellikle beton)ve havalandırmaları gerekiyor. Bizde bunların hiç birine dikkat edilmez; projede gösterilse dahi, uygulamada yapılmaz. Bu gün Türkiye’de bir tek doğru dürüst sığınak bulunmadığına adımın Ercan olduğu gibi eminim. Bilinen bir hikâyedir. Bir teftişte Mehmet’e sırt çantasındaki diş fırçasının ne olduğunu sorarlar. El cevap: “Teftiş fırçası komutanım”.

Bu her konuda böyle değil mi? Fay hattına, dere yatağına inşaat yapılmayacağını bilmeyen var mı? Önlem almakta yokuz da kurtarmaya gelince şahbazız. Beton- arme, demir, ahşap, taş, tuğla gibi bir inşaat malzemesi değildir. Beton-arme dört değişik malzemenin  (çakıl, su, çimento ve demir) muayyen bir oranda ve kalitede birleşmesiyle meydana gelen kompoze bir malzemedir. Onun için çok özen gösterilmesi gerekir. Beton santralları kuruluncaya kadar Türkiye’ de genellikle beton değil çamur dökülürdü. O yapıların çürük olması da kaçınılmazdı. En azından betonyer kullanmak mümkündü.  O ciddiyet nerede?

Pandemı kısıtlamaları yavaş yavaş kalkıyor. Muhalefet, saat 24 den sonra müzikli lokantalarındaki yasağın kalkmamasına karşı çıkmış. Müzisyenler de, asıl işin 24 den sonra başladığını söyleyerek yasağın kalkmasını istiyorlar.  Doğru da kazın ayağı hiç de öyle değil. Şehirlerimizde İçkili lokantalar meskûn alanlara da yayılmıştır. Özellikle sahil kentlerinde bu lokantalar bahçede veya açık pencerelerle ile faaliyet gösterirler. Bu da gürültünün çevreye yayılması demektir. Faaliyeti sabahlara kadar süren böyle bir lokantanın yakınında yaşadığınızı tasavvur edin, çıldırmak işten değildir. Hele bir de hastaları, yaşlıları, çocukları düşünürseniz. İş sahipleri bunu o kadar normal hakları olduğunu kabul eder ki bu nedenle ülkemizde cinayetler işlenmiştir. Medeni ülkelerde bu yasak akşam saat sekiz bilemediniz onda başlar. Yaşayanlar bilir, gürültü yönetmenliğine göre kolluk kuvvetleri ile bu işi engellemeye çalışmak; maalesef, imkânsız gibi bir şeydir.

 Kısaca şunu söylemek istiyorum: “Bir işi yapıyor gibi yapmak o işi yapmamaktan daha kötüdür”. Hele bu iş insan özgürlüğü ve hakları ile ilişkili ise.

 

Yayın Tarihi
07.03.2022
Bu makale 809 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!