GERONTOLOJİK BAKIŞ

Yaşlı eğitimi ve amaçları

Türkiye’de 2016 yılından bu yana yaşlılar için eğitim olanağı 60+Tazelenme Üniversitesi tarafından sunulmaktadır.

Yaşlılar için 1950'lerde geliştirilen eğitim fikri bir yandan yaşlılıkta oryantasyon bilgisi sağlar ve bireyin kişisel yaşamı ve yaşam tarzı hakkındaki fikirlerini gerçekleştirmesine yardımcı olabilir, öte yandan bilginin kullanımını ve böylece yeni faaliyet alanlarına erişimini sağlar. Ancak Avrupa’da (o zamanki AB ülkelerinde) yaşlı eğitimi ve yaşlılara yönelik kültürel hizmetlerde asıl büyük artış 1980’li yılların sonlarında olmuştur. O dönemde bu hedeflere yönelik kurum ve projeler hızla çoğalmıştır (Council of Europe, 1988: akt. Mayer 1992). Örneğin emekliliği yaklaşan fertleri yaşlılığa hazırlama kursları veya yaşlı üniversiteleri açılmıştır (Witterstätter, 2003).

Yaşlı eğitimi alanına girmek için Türkiye’de neden 2016 yılına kadar beklenildi? Bunun başlıca iki sebebi vardır: Birincisi 2000 yılına kadar “Gerontoloji” bilinmiyordu. “Yaşlanma Biliminin” varlığından o denli habersizdik ki, Gerontoloji bölümü kurulduktan yıllar sonra bile Türk Dil Kurumu’nun (internet) Türkçe sözlüğünde gerontoloji “yaşlılık bilimi” olarak yanlış şekilde tanımlanmaya devam edildi. En son 2012 yılında uyardım. Artık Gerontolojinin doğru tanımlanıp tanımlanmadığına bakmıyorum. Öğrenmek istemeyenlere zorla öğretecek değiliz.  

Yaşlı eğitiminin ardında ömür boyu öğrenme konsepti yer almaktadır. “Ömür boyu öğrenme; mesleki bilgilerin tazelenmesi, ama aynı zamanda diğer yaşam ödevlerine sistematik şekilde hazırlanmayı sağlamaktadır” (Mayer, 1992, s.523).

Ömür boyu öğrenme, sadece yaşlılıkla bağlantılı bir konsept değildir, daha ziyade orta yaş ve üzeri kişilere yönelik olarak düşünülmüştür. Gerontoloji alanında Pedagojinin karşıtı olarak yeni bir alan ortaya çıkmıştır ve “Geragoji” (yaşlı eğitimi) olarak tanımlanmıştır (Witterstätter, 2003).

Yetişkin eğitimi 20. yüzyılda sosyal sistemlerin kısmi farklılaşmasına yol açan modernleşmenin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Kökeni Aydınlanma fikirlerine dayanan yetişkin eğitimi, sanayileşme ve modern toplumun demokratikleşmesi arasındaki gerilim alanında tartışılmaktadır (Faulstich, 1999, s.213-214).

Yetişkin eğitiminin faaliyet alanı da sürekli genişlemektedir. Eğitim faaliyetleri sadece okul ve öğretime odaklanmayı bırakmıştır. Yetişkin eğitimi bugün “en büyük eğitim alanı” haline gelmiştir. Fakat sadece katılanların sayısı değil, aynı zamanda faaliyetlerin özellikleri de güvenilir değildir (Faulstich ve Zeuner, 1999, s.13).

Yaşlı eğitimi tasarımından sorumlu aktörler açısından bakıldığında, kendilerini, memnuniyet değerlerine göre yönlendirmelerinin gerekli olup olmadığı sorusu ortaya çıkar. Bunu yaparsa aralarından seçim yapılabilecek faaliyet alanları sunacaktır. Fakat sosyalleşme sürecinde kendi sorumluluğundaki faaliyetlerden doyum bulmayı öğrenmemiş (yaşlı) bir kimse, bunu eğitimle de başaramaz.

Diğer taraftan bireysel sorumluluk alanının genişletilmesini takdir etmeyi öğrenmemiş olanlara, yeni hedefler göstererek, bunlara erişmeleri tavsiye edilirse, o zaman birey “seçkin bilincinin” kıstas haline geldiğini düşünecektir. Bilim, bu ikilemden bir çıkış yolu sunamadığı için, bu soruya “normatif kriterlere” dayanan cevapların verilmesi gereklidir. Sonuçta yetişkin eğitimi, ki buna yaşlı eğitimi de dâhildir, yürütülebilir, katlanılabilir, makul ve memnuniyet hedeflerine odaklanmalıdır (von Rosenstiel, 1992, s.118).

 

Yayın Tarihi
06.05.2022
Bu makale 1568 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!