Antalyabugun’ de ilk makalemi ocak ayında yazmışım. Altı ay ne çabuk geçmiş. Ne “altı ayı” ? bir ömür gelip geçti de farkına varmadık. Yazılar genellikle mimari üzerine ve eğitsel. Belki sizleri sıkmış olabilirim. Bu gün sizlere; biraz hüzünlü de olsa, başımdan geçen ve yaşamın önemini anlatan bir anımı paylaşmak istiyorum.
“Yaşamak Ne Güzel Şey” bir şarkı melodisi ve İrfan Örs’ ün cep telefonunun jenerik müziği. Onu her aradığımda bu müzik ile karşılardı beni.
İrfan, Antalya’nın ilk alüminyum ustalarından biriydi. Pek çok eski yapının alüminyum
doğramaları onun eseridir. İşini çok iyi yapan, onuruna çok düşkün, biraz aksi tabiatlı hayat dolu bir insandı. Eğlenceyi, yiyip içmeyi ve güzel kadınları çok severdi.
İki sene kadar önce: yardım istemek için, beni görmeğe gelmişti. İki bacağında protez vardı ve el parmaklarının yarısı yoktu ama gözleri pırıl pırıldı ve yaşama sevincinden
bir şey kaybetmemişti. Hain şeker hastalığı onu bu hale sokmuştu. Zaman geçtikçe hastalık ilerledi bir kaç parmağını daha kaybetti. Bacaklarını dizlerine kadar kestiler.
Sanki bir koca kafa ve çelimsiz bir gövde kaldı. Zaman zaman kaldığı pansiyona
veya emekli kahvesine ziyaretine giderdim. Pek ziyaretçisi olmadığı için bundan çok memnun olur ve beni herkese “Mimar Ağabeyim” diye tanıtır, olmayacak iltifatlar
yağdırırdı. Güzel kızlarla çekilmiş resimlerini bana gösterir eski günlerden bahseder
hayallere dalardı. Sigara içmesi kesinlikle yasaktı. Ama o kahvede keyifle nargile içerdi. Ben, sigaraya çok karşı olmama rağmen “Hoşuna gidiyorsa iç İrfan” derdim.
Başka ne zevki kalmıştı ki geriye.
Son birkaç aydır iyice ağırlaştı. Bacakları kasıktan kesmek gerekiyormuş. O zaman protez takmak imkanı da kalmıyor. Tamamen başka birisine muhtaç olacak…….
Ama, gözlerinde ve beyninde hep aynı şarkı: “YAŞAMAK NE GÜZEL ŞEY”
Bu gün telefon yine o şarkıyla çaldı. Ama açan o değildi. Yabancı bir ses İrfanın öldüğünü söyledi.
Sanıyorum beyniyle hala aynı şarkıyı söylüyor, ama kalbi bu kadar acıya dayanamamıştı.
Allah Rahmet eylesin. (2010)
(Nilüferin bu güzel şarkısını sizlere gönderiyorum. Eğer yayınlanması mümkün olmaz ise internetten bulun ve muhakkak dinleyin. İlk iki dörtlüğü şöyle:
Elem acı ve keder
Bir gün de hepsi geçer
Hayat dudaklarda mey
Yaşamak ne güzel şey
Ümidini hiç kırma
Boş ver sen aldırma
Hayat dudaklarda mey
Eğlen oyna durma hey
Yaşamak ne güzel şey)