DUAYEN

Vur Dediysek Öldür Demedik Ya

Y. Mimar ERCAN EVREN

Bu deyim Anadolu’da sıklıkla, bir isteği, dileği yerine getirirken aşırılığa kaçıp da işi berbat edene karışı söylenir. AKP bunu sıklıkla yapıyor. Sebebi ya cehalet, ya gösteriş ya da rant hırsı. Konu yine “ Kentsel dönüşüm”. Geçen gün bir makalede okudum. Nihayet, iktidar İstanbul’da; kentsel dönüşüme çözüm için uydu kentler yapmaya karar vermiş ve uzmanlarla çalışacakmış. Habere göre İstanbul’da 1,5 milyon konutun muhakkak yıkılması gerekliymiş ve uydu kentler de 500 bin konutlu olacakmış.

500 bin konut yaklaşık 2 milyon insan eder. Bununla uydu kent değil yeni bir şehir yapmış olursunuz. Türkiye’de 1- 2 milyon arasında 13 kadar şehir var hepsi de büyük ve problemli şehirler. Herhalde bunlara birkaç problem daha eklemek isteniyor. Uydu kentlerin nüfusu 50-60 bin civarında olmalı ki büyük şehirle iletişim hızlı ve rahat olabilsin. Yoksa büyük şehirdeki tüm altyapı kuruluşlarının bu uydu kentlere de yapılması gerekebilir.

Uygulamanın; bana göre, nasıl olacağını şöyle sıralayabiliriz:

Yıkılacak olan konutların mal sahipleri, yerinde yapılacak binalarda kalmalı.
KASK da yapılacak makul artırmalar ( en fazla 0,8) ile konut adedi artırılabilir. Bu artan miktar; finansı karşılamak üzere yükleniciye pay vermeyi sağlayabilir. Bu devlet de olabilir.
Finansmanın eksik kalan kısmı uydu kentlerden karşılanmalıdır.
Düşünceme göre; yapılacak düzenlemelerle, 1,5 milyon konutun yerine 2 milyon konut yapılabilir.
Kabaca, finansman yarı yarıya ile çözülürse yükleniciye; uygulama yapılan arsa dışında, 1 milyon daha konutluk arsa vermek gerekecektir.
1 milyon konut, 70 adet 15 000 konutlu bir uydu kent yapar. Bu da yaklaşık 50-60 bin kişi eder. Bunun için gerekli alan ise 250 ha. kadardır.
Bu boyuttaki uydu kentlerin çözümlenmesi daha pratik ve sağlıklı olacağını düşünüyorum. Araziler daha kolay bulunabileceği gibi, etaplar halinde yapılabileceği için uygulama şansı daha fazla olacaktır.

Bu işlemlerde ana amaç, şehrin nüfusunu artırmayacak hatta azaltacak tedbirlerin alınması olmalıdır.

Tabii sorun sadece İstanbul değil. Bütün kalabalık illerin bu tür bir çözüme doğru gitmeleri zorunlu gözüküyor. Yoksa şehirler obesleşiyor ve bir müddet sonra yaşanamaz hale geliyor. Pragmatik çözümler işi daha da zorlaştırıyor. Yine işittiğimiz havadislere göre, Kepez belediyesi kat adedini 15 ‘e çıkartarak sorunu kökünden çözmek istiyormuş. İşte o zaman “yandı keten helvam”. Pragmatik çözüm dediğimiz de işte tam bu. Şehrin alt yapısını artırmadan nüfusu iki üç misli artırırsanız o şehir yaşanmaz hale gelir. Çok güvendiğimiz sayın başkan inşallah böyle bir hata yapmaz.

Şehir yaşanmaz hale gelirmiş kime ne?

İmar planı, şartnameler hepsi çöp sepetine

Özetlersek kısaca “RANT ŞAHANE”