DUAYEN

Aklın Yolu Birdir

Y. Mimar ERCAN EVREN

Mimar Sinan Genim 15 Temmuz 2023 tarihli Yazısında şöyle diyor: “Berlin’de yürürlüğe giren yasa ile yeni binaların brüt alanının yüzde 30’luk bölümünün, mevcut binaların net alanının yüzde 30’luk bölümünün güneş enerjisi kurulumu için tahsis edilmesi gerekmekte. Bu uygulamayla şehrin elektrik ihtiyacının yüzde 25’lik bölümünün güneş enerjisinden karşılanması amaçlanmakta”. Ben de Almanya ve Japonya’da Güneş enerjisinin inşaatlarda zorunlu kılındığını yazmıştım. Tabii bilmediğimiz; bu işi uygulayan, pek çok ülke daha vardır. İnsan kendisi gibi düşünen insanların olmasından çok memnun oluyor. %30, bir konutun tüm enerji ihtiyacını karşılayacak bir miktar. Benim projelerimde bu; Türkiye’de, % 25 olarak hesaplandı.

Pekiyi; deprem nedeniyle, bu kadar çok inşaat yapmak zorunda olan bir hükümet bunu nasıl düşünmez diye sorgulamaktan kendimi alamıyorum. Aklıma hoş olmayan şeyler de geliyor. Biliyorsunuz, Ak parti uyguladığı yap-işlet sisteminde müşteri garantisi de veriyor. Hastane örneğinde olduğu gibi; hastaların tümünün yeni şehir hastanelerine gitmeleri için, diğer eski hastanelerin hepsi kapatıldı. Kapatılanlar içinde çok iyi, başarılı hastaneler de var. Ellerinden gelse özel hastaneleri de kapatacaklar. Çünkü garanti edilen hasta miktarı sözleşmenin altında olursa Devlet; dolar cinsinden, işleticiye farkı ödemek zorunluluğunda. Bu, yol, köprü, hava limanı inşaatlarında da hep böyle. Bu günlerde bu büyük yatırımları yapan üç beş yükleniciye dolar cinsinden müthiş paralar ödeniyor. Kimsenin günahını almak istemiyorum ama böyle büyük yatırımlarda yolsuzluk olma ihtimali de çok yüksek olabilir. Hele ihaleler sadece yandaş, tanıdık kişilere veriliyorsa.

Güneş enerjisinin iki kuruma zararı dokunabilir: 1. Santral yapan ve enerji satan kuruluşlar ( müşteri garantisi olduğu için aslında ziyan eden devlet). 2. Yine enerji satan elektrik şirketleri. Onlar da enerji satan; kârlarını azaltacak, ikinci bir kurum istemiyorlar. Yönetmelikte son yapılan bir değişikliğe göre ihtiyaçtan fazla üretilen enerjinin, ancak tükettiğin miktar kadarını satabiliyorsun (tablo) . Bu tutum caydırıcı bir husus olarak gözüküyor. Olay, devletin güneş enerjisine pek hevesli olmadığının da bir işaretidir. Ben ise ne kadar çok enerji o kadar iyi diye düşünüyordum. Çünkü Türkiye’nin daha o kadar çok enerjiye ihtiyacı var ki.

Sanırım boşuna kürek çekiyoruz.