DUAYEN

İki Büyük Sorun

Y. Mimar ERCAN EVREN

Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğunu hepimiz biliyoruz. 99 ve 6 Şubat depremlerinde yıkılan binlerce konut var. Bir hesaba göre 2000 öncesinde inşa edilen 30 milyon konutun beşte biri çürük ve yeniden inşa edilmesi lazım. Bu miktar 6 milyon konut ediyor. Her yıl nüfus artışıyla inşa etmek mecburiyetinde olduğumuz en az 500 bin komutu da bunu da ilave edin. Şunu demek istiyorum: tek tek yüklenicilerle; tünel kalıpla, her yıl yapacağımız 100-200 bin konutla bunu kısa zamanda çözmemiz mümkün değil. Bence bunun tek çözümü; yıkılan şehirlerin yakınlarında, prefabrike konut fabrikaları kurmakta. Bunu ben Kazan şehrinde görmüştüm. Rusya konut ihtiyacını kısa zamanda çözmek için şehirlere prefabrike konut fabrikaları kurmuş. Kaliteyi de bu şekilde kontrol altına almış oluyorsunuz. Çin’de ise 28 saatte 10 katlı 20 daire inşa edildiğini videolardan görüyoruz. Beton santralları olmasaydı bu günkü inşaat hacminin beton ihtiyacı karşılanabilir miydi? Tabii beton kalitesi de kontrol edilebilir miydi? Türkiye’nin böyle bir tecrübesi de var. Sanayi yapılarımı prefabrike yapabiliyoruz. Bu sistemi geliştirerek; belki 10 kata kadar, depreme dayanıklı prefabrike konutlar yapılabilir.
İkinci sorun, özellikle büyük şehirlerin trafik sorunudur. Belediye başkan adayları, konuyu yeni köprüler, yeni kavşaklar, yeni alt ve üst geçitlerle çözeceklerini söyleyerek esip savuruyorlar. Şişman insanlar yedikçe nasıl daha fazla şişmanlarsa şehirlerde sanayi yapılar yapıldıkça daha da kalabalıklaşıyorlar ve çözümsüz hale geliyorlar. İstanbul bunun en güzel örneği. Çözüm şehirlerin nüfusunu azaltmak. ---* Bunun da iki çaresi var:- Siyasi olarak şehrin nüfusunu artıracak politikalardan vazgeçilmesi- Çevrede akıllı uydu kentler kurarak, şehir nüfuzunu merkezden uzaklaştırarak yoğunluğu seyreltmek. Bütün bunlar bilgi, çalışma, ar-ge yapma ve vizyon sahibi olmayı gerektiriyor.