Geçen haftaki yazımda niceliğin değil kalitenin öneminden bahsetmiştik. Büyüklük de öyle. Bir şeyin büyük olması değil, kaliteli olması önemlidir. Geçen gün gazetelerden Kadıköy’de; deniz kenarına, 20 000 kişilik bir cami yapılmak istendiğini okudum. AK Partinin bir hastalığı da bu. Muhakkak yapılan her iş büyük olacak. Büyük hastane, büyük havalimanı, büyük köprü, büyük saray vs. estetik, rantabilite hiç önemli değil yeter ki büyük olsun.
Mimar Sinan’ın en büyük camii olan Edirne’deki Selimiye Camisinin ana binası yaklaşık 2 000 m² büyüklüğünde. En fazla 3 000 kişi alır. Son cemaat mahalli ve revaklarda da bir o kadar kişinin namaz kılabileceğini varsayarsak, eder 6 000 kişi. Yapılmak istenen cami Selimiye’nin nerdeyse dört katı kadar büyük olacak. Yükseklik olarak Haydarpaşa garı ile rekabet ediyor. Zaten proje iki kere ret edilmiş. Diyanet işleri hâlâ yapılmasında ısrar ediyor. Çamlıca camisinin 63 000 kişilik olduğunu da unutmayalım. Normal günlerde bir iki saftan fazla cemaati olmadığı söyleniyor. Bu devasa camilerin ne faydası olabilir? İslam dinini mi yüceltecek? Ülke insanını daha fazla mı İslamlaştıracak? Bir ihtiyaca mı cevap verecek? Hiç sanmıyorum. Olsa olsa hoca takımını daha otoriter kılacak o kadar. İslamiyet’te; Hristiyanlıkta olduğu gibi; ruhban sınıfın olmadığı söylenir. Bu her halde eskide kalmış bir düşünce, şu anda ruhban sınıfının daniskası var ülkemizde ve başı (Papası) da Sayın Ali Erbaş. Ak Partinin cehaleti ekonomiyi nasıl perişan ettiyse bu çirkin, şahsiyetsiz, irrasyonel, taklit yapılarla şehirleri; telafisi imkânsız bir şekilde, berbat etmektedir. Avrupa’da; eskisi gibi, hiç büyük katedral yapıldığını duydunuz mu? Asrımızda, insanlar yeni kurulan mahallelere küçük modern şapeller yapıyorlar.
İstanbul’da deniz kenarında; bir birinden güzel, küçük mescit ve camilerin olduğunu da hatırlatmadan geçemeyeceğim. Bunların en ünlüsü de muhakkak ki Üsküdar sahilindeki Koca Sinan’ın; bir mücevher biblo gibi sahili süsleyen, Şemsi Ahmet Paşa camisidir. Kuş konmaz da denilen bu caminin ana kütlesi 8x8 metre, en fazla 150-200 kişi namaz kılabiliyor. Sinan daha büyük cami yapmasını bilmiyor muydu? Ama Sinan için estetik, oran, siluet çok önemliydi. Sinan büyük bir sanatkârdı. Ondan biraz ders çıkartamaz mıyız?