Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik, döndük bir de arkamıza baktık ki bir arpa boyu yol bile gitmemişiz
Geçenlerde Türkiye İhracatçılar Meclisinde (TİM) Konuşan Sayın Cumhurbaşkanımız esti gürledi. Türkiye’nin pandemiye kadar %6, pandemi ve sonrasında da bütün zor koşullara rağmen % 5 büyüdüğünü anlattı. İhracatımızı nasıl artırdığımızı rakamlarla ifade etti. Pek çok Avrupa ülkesinin bile bu performansı yakalayamadığını sözlerine ekledi. Alkışlar arasında ihracatçılara teşekkür etti ve Allah’tan “yar ve yardım isteyerek” sözlerini tamamladı.
Her şey güzel de anlayamadığım bir şey var. Bütün bu parlak başarılar halka ne kadar yansıdı, halk bu işten ne kazandı? Ben bu konuyu; ekonomi uzmanları gibi tumturaklı sözler, renkli grafiklerle anlatamayacağımdan, bakkal hesabı ile irdelemeye çalışacağım:
- 2002 de asgari ücret 184 lira, altının gramı ise 18 liraymış. Yani bu parayla 10 gr. altın alabiliyormuşsunuz.
- 2024 de asgari ücret 17 002 lira, altının gramı ise 1968 lira. Yani ancak 8,6 gram alabiliyorsunuz.
Şimdi soruyorum size halk zenginleşti mi fakirleşti mi?
Bir de işçilerin durumuna bakalım. Türkiye’nin yaklaşık 32 milyon kişi çalışıyor. Çalışanların %40 asgari ücret alıyor. Bu da 12-13 milyon kişi eder. Buna 10 milyon işsizleri ve 15 milyon emeklileri eklerseniz 38 milyon kişi eder. Bu miktar Türkiye 18 yaş üstü nüfusunun yaklaşık %51’i. Bu konuda dünyada şampiyonlar ligindeyiz. 2023 yılında brüt asgari ücret 505 Euro oldu. Gelen zam ile birlikte 26 Avrupa ülkesi içinde Türkiye 24 sıradan 21. sıraya yükseldi. Türkiye’nin gerisinde Arnavutluk (267 Euro), Bulgaristan (363 Euro), Sırbistan (402 Euro), Letonya (500 Euro) ve Macaristan (504 Euro) yer alıyor. Övünecek bir durum yok.
Yoksulluk sınırının ne olduğuna da bir bakalım. GIDA İLE BİRLİKTE DİĞER TÜM TEMEL HARCAMALARI İÇİN HANEYE GİRMESİ GEREKEN TOPLAM GELİR TUTARI (YOKSULLUK SINIRI) 45.686 TL. Yani asgari ücretin nerdeyse iki buçuk katı kadar.
Sonuç: Türkiye hâlâ çok fakir bir ülke. Saraylar, lüks arabalar, uçaklar, yalaka ordusu o ülkeyi zenginleştirmiyor.
Tüm uzmanların söylediği gibi ekonominin düzeltilmesi sadece “finansal formüllere” bağlı değil. Hukukun üstünlüğü, insan hakları gibi sosyal davranışların da müthiş bir etkisi var. Sadece parayla uğraşmak, biraz “boşuna kürek çekmek” gibi bir şey. Sayın Mehmet Şimşek bunu hiç ifade etmiyor.