Önceleri, sanat tarihçileri sanatı; soyut ve somut olarak, ikiye ayırırlardı. Müzik ve mimari soyut, resim ve heykel gibi sanatlar da somut sanat olarak nitelendirilmişti. Fotoğrafın ve üç boyutlu CNC ‘ nin icadından sonra; Bedri Rahmi Eyüboğlu’ nun dediği gibi, Resim ve heykel gerçek şahsiyetine kavuştu. 20. Asırda bütün sanatlar soyutlaştı diyebiliriz. Sanatçılar artık gördüklerini değil düşünce ve duygularını eserlerine yansıtıyorlar. Şimdiki ayrım ise sanat ile zanaat arısında yapılıyor. Bazıları, mimariyi; içinde işlevsellik, hesap-kitap olduğu için, sanat olarak nitelendirmez. Onu daha çok bir mühendislik ürünü olarak görür. Tabii, dünyadaki pek çok yapının böyle olduğunu da itiraf etmeliyiz. Ancak, gerçek mimarinin bir mekân, orantı kısaca kompozisyon sanatı olduğunu da unutmamak gerekir.
Hiç tartışmasız, müzik en somut sanattır. Sadece duygularımıza hitap eder. Kayıt cihazları kopyalamalar yapsa da orijinal müziği ancak bir kere dinleyebilirsiniz. Hâlbuki mimari, resim, heykel öyle mi? Bazen ömür boyu bazen asırlarca onları izleyebiliriz.
Müzik, salt müzik (senfoniler, konçertolar…..), bale ve opera diye kabaca üçe ayrılabilir. Vücut hareketleri ile müziğin birleşmesi baleyi, tiyatro ile birleşmesi ise operayı yaratmıştır. Bu muhteşem üçlü artık dünyanın vazgeçemediği aktiviteeri haline gelmiştir.
Mimari de pek yalnız başına kullanılmamış. Bütün tarih boyunca, resim ve heykel hep mimarinin ya içinde ya yanında olmuş. Bu gün hala zevkle izlediğimiz bu mimari şaheserler resim ve heykelleri olmasa bu kadar muhteşem olur muydu bilemiyorum?
Ülkemize geldiğimiz zaman sanatın çok ileri olduğunu söyleyemiyoruz. Tabii bunun pek çok nedeni var. Bu nedenlerin en önemlisi de: Sanat eğitiminin olmaması. Toplumda sanat bilinci olmaz ise sanat ve sanatçıdan pek bahsedilemez. Günümüzde mimari eserlerin resimsiz ve heykelsiz ne kadar zavallı kaldıklarını görüyorum ve çok üzülüyorum. Mekânın bu üç büyük sanatını(Mimari, resim ve heykel) beraber kullanmak çok mu zor?
Bu yazıyı, sanat tarihi dersi vermek için değil, önemli bir eksiği hatırlatmak için yazdım. Yöneticiler, iş insanları, tüm vatandaşlar yaşadığınız mekânları resim ve heykellerle bezeyin. Sanat İnsanları daha çok mutlu etmek için var.