DUAYEN

Ne Yapacağız?

Platon’un Devlet’ inde şöyle bir diyalog geçer:

- Peki barışta doğruluk ne bakımdan işimize yarar?

- Anlaşmalarda Sokrates.

- Anlaşmalarda derken neyi düşünüyorsun? Ortaklığı mı?

- Evet ortaklığı.

- Peki, tavla oyununda, doğru adamla mı yoksa usta oyuncuyla mı ortaklık daha faydalı?

- Usta oyuncuyla.

- Ya duvar örme işinde, doğru adamla mı ortak olursun, yoksa duvarcıyla mı?

- Duvarcıyla tabii.

- Gitar çaldırmak için de elbette doğru adama değil, gitarcıya baş vurursun……………

Bu diyalog, işi bilene yaptırmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Yıkım bölgesi 500 000 ila 2 000 000 nüfus arasında değişen yaklaşık 10 yerleşim alanından meydana gelmektedir. Ben, örnek olarak 1 000 000 nüfusluk bir yerleşim alanını ele alacağım. Bu örnek bir simülasyon olup varsayımlara tasarlanmış ve çizilmiştir. Verilere ve şartlara göre değişebilen bir esnekliğe sahiptir. Yerleşim, 500 000 kişilik (~3600 ha) bir merkez ve 10 adet 50 000 kişilik (~250 ha.) “akıllı uydu kentlerden” oluşmaktadır. Merkez, uydu kentlere hızlı tren ve yollarla bir birine bağlanacaktır. Yapılar güneş enerjisi ve gri su arıtma cihazlarıyla teçhiz edilecektir. Kat yükseklikleri on kata kadar olabilir. İki üç katlı binalar, yerleşimin alanını genişletecek, ulaşımı, altyapıyı zorlaştıracak ve pahalılaştıracaktır.. Doğru hesaplandığı, doğru uygulandığı zaman yüksek binalar da depreme dirençli olabiliyor (2-3 katlı binaları savunmak; kazaları azaltacağı için, at arabalarını tercih etmek gibi bir şey olur). Hatay’daki 101 mt. Yüksekliğindeki iki kulenin sapa sağlam ayakta durması bunun ispatıdır (Mühendisi hemşerimiz Sayın Akın Akıncı). (resim 1)

İş yapma sırası:

  1. İnşaat yapılabilir araziler (mikrobölgeleme); ivediyle jeologlar tarafından, tespit edilmelidir. Bu işe hemen başlanmalıdır. Bunun için her yerleşim bölgesi bir grup olmak üzere en az 10 grup olmalıdır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının; nitelik ve nicelik bakımından, tek başına bu işleri becerebileceğini zannetmiyorum.
  2. Belirlenen araziler üzerine imar planları yapılmalıdır. Bunlar da yine en az; şehirciler ve ilgili partnerlerinden oluşan, 10 uzman gruba verilmelidir. (yarışma veya başka metotlarla)
  3. Mülkiyetler imar parseli (müstakil veya hisseli olarak) bazında düzenlenmelidir. (Haritacılar tarafından)
  4. Altyapı ve üstyapı projeleri hazırlanmalıdır. Bunun için de en az 10 grup gerekli olacaktır, Konut projeleri yarışma veya muhtelif metotlarla uzman mimarlara yaptırılmalıdır.
  5. İşin çokluğu ve zamanın az olması nedeniyle prefabrike imalatlara gidilmelidir.
  6. Estetik değerlere önem verilmelidir.
  7. Seçici jüriler yurt içinden ve dışından uzman ve güvenilir kişilerden olmalıdır.
  8. Her yerleşim grubunda spor, toplanma ve hizmet alanlarına, geçici prefabrike konutlar (~1000 adet, wc, duş, mutfaklı ) yapılmalıdır. Bu şekilde depremzedelerin barınma ihtiyacı acilen çözülmelidir.
  9. İnşaatlar bitip herkes yerine yerleştikten sonra bu yapılar sökülerek; ihtiyaç anında kullanılmak üzere depolanmalıdır.
  10. Yine gruplar halinde peyzajcılara çevre ve yeşillendirme projeleri yaptırılmalıdır.

Görüldüğü gibi çok yönlü, çok bilgi ve deneyim isteyen bir iş. Çürük binaların yıkılması ve enkazın kaldırılması en az altı ay alır. Bu arada sıkı çalışılırsa ancak projeler hazırlanabilir ve enkaz temizlikten sonra hemen inşaat işe girişilebilir.

Not: Daha fazla bilgiyi “Mimari ve güneş enerjisi” başlıklı makalelerimden alabilirsiniz.

Yayın Tarihi
25.02.2023
Bu makale 475 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Kat konusunda hemfikirim. Gittikçe artan nüfusu 2-3 katlı evlerle barındırmaya kalkarsak her yer betonlaşır. Ne orman kalır ne tarım alanı. Depremden korunmak için sağlam zemine sağlam inşaat yapılmalı.

Sefa Erdal 25.02.2023

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!