DUAYEN

Din ve Şeriat

TRT 2 de, Perşembe akşamları Prof. Dr. Teoman Duralı hoca enfes felsefe söyleşileri yapıyor. Bir seferinde, dinle bilimin özellikle de felsefenin karşılaştırılmaması gerektiğini bunların arasında hiçbir bağ bulunmadığını söyledi. Zira bilimin olayları araştıran, ispatlamaya çalışan yapısıyla dinin kabule dayalı yapısı birbiri ile tamamen çelişiyor. Ama şunu da biliyoruz ki hemen hemen bütün filozoflar “Dini ve Tanrıyı” kendilerine göre anlatmaya çalışmışlardır. En çok bilineni de Nietzsche’ nin İtalyan sokaklarında “Tanrı Öldü” diye bağırarak dolaşmasıdır (Tabii ölen, insanların akılında yarattıkları ilkel tanrı idi).

Bu da şimdi nereden çıktı demeyin. Bu günlerde gündeme oturan Afganistan olayları insanı ister istemez bunları düşünmeye sevk ediyor. Bizim din adamlarımız, Taliban’ın din anlayışının doğru olmadığını, uygulamalarının çoğunun Kuran’ da bulunmadığını söylüyorlar. Taliban din adamlarına sorarsanız onlar da bizi muhakkak kâfir ve sapık buluyorlardır. Üstüne üstlük Prof. Dr. Güner Akça’ nın bir araştırmasından, bizde de Kuran’ da bulunmayan 63 uygulamanın halen geçerli olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Bunlardan birkaç örnek: Kurban kesmek, Miraç, Kadercilik, Şeytan taşlamak, Mezhepler, Bir şeyhe veya tarikata bağlanmak, kıyamet alametleri, Mevlit,  Kuran’ı anlamadan sevap için okumak, vs. Kuran’ en fazla geçen kelimenin de ”AKIL” olduğunu biliyoruz. Bu da bize; bir şeye karar verirken, aklımızla karar vermemiz gerektiğini söylüyor. Akıl,  Tanrının; sade insana verdiği, en değerli şey. Bu da bize konuları dogmalar eksenli değil insan eksenli düşünmemiz gerektiğini gösteriyor.

İnsanlar Tanrı’ yı kendilerine benzetmeyi severler. Uzun zaman topluluklar insan tanrılara tapmışlardır. Hazreti İsa da tanrının oğlu değil mi? İslamiyet, İhlas suresinde Tanrının doğurmamış ve doğmamış olduğunu açıkça belirterek Tanrı kavramına daha soyut bir anlam vermiştir. Ama bunu Hristiyan toplumlarına anlatabilir misiniz? Hiç sanmıyorum.

Şeriat devlet idaresini, Kuran, Hadis, İslam gelenekleri esaslarına göre uyarlamak anlamına geliyor. Hadisler Peygamberimizin o zaman ve mekânda söylenmiş sözleri.  Pek çoğunun da; siyasi düşüncelerle, sonradan uydurulduğu da bilinen bir şey. Zaten Hadisleri modern çağa uydurmak da çok zor. Gelenekler ise her topluma göre değişen çoğu pagan zamanından kalan ritüeller.  Tanrı; konuşmayacağına göre, buyruklarını Cebrail vasıtası ile Peygamberimize bildirmiştir. Bu da muhakkak sözlerle değil telepati ile olmuştur. Bu türlü nakillerde öznel düşünceler ve duygular da işin içine girebilir. Ahsab suresinin 53. ve 57. Sureleri ( Birincisi ziyarete gelip de çok uzun süre kalanlar içindir. İkincisi ise Peygamberimizin evlatlığı Zeyd’ in eşi Zeynep’e aşık olması ve Zeyd’ in karısını boşaması halinde onunla evlenebileceği hakkındadır.) böyledir. Tanrı ancak, hiç değişmeyen ve değişmeyecek olan doğa kuralları (ilahi program) ile konuşur. Kuran’ da bunu teyit eden pek çok sureler vardır. Örnekler: “Her şeyi yaratan ve bir ölçüye göre düzenleyen Allah’tır” (Furkan suresi/2). “Güneş ve ay belli bir hesaba göre hareket eder” (Rahman suresi/5)

Bütün bunlar konunun ne kadar karışık olduğunu ve yöneticilerin istismarına açık olduğunu göstermektedir. Dünyadaki uygulamalar da bunun böyle olduğunun ispatıdır. Bizim dindar yöneticilerimiz ve din adalarımız nedense bir İslam devleti olan Osmanlıyı özlemektedir. Laikliği getirdiği için de Atatürk’ten pek haz etmediklerini “İstiklal harbini keşke Yunanlılar kazansaydı” demelerinden anlıyoruz.

Bana göre devletler somut, tarafsız, demokratik, rasyonel, çağdaş kanunlarla idare edilebilir. Tabii bunları uygulanması da bilgili, tarafsız, adil yargıçlarla olmalıdır. Şahsen İran, Afganistan gibi bir ülkede yaşamak istemezdim. Pek çok gencin; bu nedenle, başka ülkelere gitmek istediklerini biliyoruz. Afganların, İranlıların; hayatları pahasına, ülkelerinden neden kaçtıklarını sanıyorsunuz? Tabii olaylardan dini sorumlu tutamayız. Sorumlu dini yorumlayan ve uygulayan yobaz din adamlarıdır.

Türkiye din devleti olur mu? Dinde bir reform gerekir mi? Önümüzdeki haftalarda.

Yayın Tarihi
04.09.2021
Bu makale 1274 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!