DUAYEN

Ayasofya Neden Cami Olarak Kullanılmamalıdır?

Geçen haftaki yazımdan sonra karar açıklandı ve Ayasofya cami oldu. Bu karar geçen yazımda belirttiğim ortaçağın iki düşünce ögesine “Onur (L’honeur) ve Din-İman (La foi)” a güzel bir örnek teşkil ettiği için bu yazımı kaleme almaya ihtiyaç duydum.

Bu kararın alınmasında dört kanıt var:

  • Egemenlik haklarımız
  • Fatih’in vakıf senedi
  • Halkın bunu istemesi
  • AKP’ nin pek çok kiliseyi onarması

İlk önce şunu belirtmem gerek: Herkes Ayasofya’ya cami veya kilise gözüyle bakıyor. Hâlbuki Ayasofya her şeyden önce; mimarisi, freskleri, mozaikleri ve ikonaları ile I. Asırdan kalma, çok kıymetli bir sanat eseridir.

Şu egemenlik hakkına bir bakalım. Bir insanın veya devletin egemenlik hakkı olması onun her istediğini yapabilir anlamına gelebilir mi? Bir sitede bir daire sahibi iseniz orada her istediğinizi yapabilir misiniz? Tabii ki yapamazsınız. Bir devlet antik bir Roma hamamını AVM yapabilir mi? Tabii ki yapamaz. Çünkü toplumsal veya evrensel yazılı veya yazısız kurallar vardır. Kutsal kitabımız Kuran’da  olan, ölüm cezasını neden kaldırdık? AB’ye girebilmek için kanunlarımızı neden değiştirdik? Örnekleri artırabiliriz. Sonuç, globalleşen dünyada eğer başkaları ile beraber yaşamak istiyorsanız evrensel kurallara uyacaksınız. Bu kuralların tümü de Rönesans’ın getirdiği “insan eksenli düşünce, doğa sevgisi, gerçekçilik, güzellik” gibi hususlar. Din eksenli skolastik düşünceye yer yok. Avrupalı gibi giyinebilir en modern Avrupa araçlarını kullanabilirsiniz ama Avrupalı gibi düşünmek oldukça zor. Küçük bir iki örnek vermek istiyorum. Kaç Valinin, Belediye Başkanının odasında özgün bir sanat eseri tablo var?(Hiç yok) Muhteşem bir Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestramız var. Son iki Cumhurbaşkanımız bu orkestrayı kaç kere dinlemeye gitmiştir?(Hiç gitmemişler) Heykellerden hiç bahsetmek istemiyorum. Mimari ise yerlerde sürünüyor. Sanat kültürümüz olmadığı gibi, bir sanat eserine estetik gözle de bakamıyoruz. Bu şövenist bakış açısı tam bir Ortaçağ davranışı. Özellikle bütün dünya insanlarına mal olmuş önemli bir sanat yapısını sadece kendi dini ritüelleriniz için; hiç ihtiyaç yokken,  kullanamaya açamazsınız. XXI. Asırdaki egemenlik anlayışı da artık pek Fatih zamanındaki gibi değil. Dünya o kadar küçüldü ki bütün ülkeler birbirleriyle ilişkili hale geldi. Herkesin kurallara, evrensel değerlere uymak zorunda olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Günümüzde egemenlik ibadetle değil ekonomik ve teknolojik üstünlük ile belirleniyor.

“Fatih Vâkıfı” Meselesine gelince: işimize gelmeyince nasıl düzenlemeler yaptığımızı bir örnekle size göstermek istiyorum. Vakfın en önemli kurallarından biri vakıf evlatlarına galle fazlasının ödenmesidir. Bunu önlemek için 6111 sayılı bir torba kanunla; evlatların hak kazandıkları mahkeme kararından itibaren, 5 yıllık hak düşürücü süre getirilmiştir. Daha da kötüsü, bu uygulama kanundan önceki kazanılan haklara da teşmil edilmiştir. Bu kararlar genelde çok eski olduğu için artık kimse böyle bir hakka sahip olamayacaktır. İstenilse, “Dünyaca ünlü sanat eseri vakıf yapıları müze olarak kullanabilir” şeklinde bir kanunla bu iş halledilebilirdi. Eminim Fatih zamanında müze mefhumu olsaydı, O da bunu isterdi.

Bir de halkın istediğini yapıyoruz diye bir kanıt var. Halkın her istediğini yaptınız da bir bu mu kalmıştı? Fanatik dindarların böyle bir arzusu olduğu belli. Bunu büyük gürültüyle de ifade ediyorlar. Çoğunlukta oldukları ne malum? Bir referandum olabilirdi. Ayrıca, bir ülkede Hükümetlerin görevi; sadece halkın her istediğini yapmak değil, bunların rasyonel, çağdaş ve evrensel düşünce tarzına uygunluğuna bakmaktır. AKP zamanında pek çok kilisenin onarıldığını, azınlık vakıflarının sahiplerine verildiğini biliyoruz (Yunanistan’ın ters uygulamalarına rağmen). Bunları da takdir ile karşılıyoruz. AB ye girme çabalarını takdir ettiğimiz gibi. Ama bu Ayasofya’yı cami yapma kararına Anadolu’da “Bir çuval inciri b.k etmek” denir.

 Bu kararın faydaları ve ziyanları, getirip götürecekleri hakkında çok güzel ve haklı yazılar çıktı. Genellikle çoğunluk sonuçtan memnun ama üslup beğenilmiyor, Hristiyan dünyasından gelecek reaksiyonlar çekinceler yaratıyor. Bu karar; geçen yazımda belirttiğim gibi “İnsan eksenli” değil Ortaçağ düşüncesi gibi, “Din ve onur eksenli” dir. Çünkü müze olursa bütün dünya insanları bundan yararlanacak, cami olursa sadece birkaç milyon Müslüman kullanacaktır. Zorlamaya da gerek yok.

1934 yılında alınan kararın ne kadar çağdaş ise, bu günkü karar da o kadar ilkeldir. Bu da Atatürk’ün yüceliğini bir kat daha artırıyor. Bir gün Hilafetin geri geldiğini ve tekke ve zaviyelerin açıldığını duyarsanız hiç şaşırmayın.

İkonların namaz zamanında lazer ışıkları ile karartılacağı söyleniyor. Camilerde sade namaz vakti namaz kılınmaz ki. Bir şükür namazı ve ya kaza namazı kılacaklar ne yapacak? Benim bir önerim var: Kapıda namaz kılacaklara ikonları göstermeyen gözlükler dağıtın sorunu kökten çözersiniz.

İktidar bu kararın TBMM’den oy birliği ile çıktığını idea ediyor. CHP ve İyi parti Başkanlarının böyle bir karar için “Danıştay’a gitmek gerekmediğini, bir Cumhurbaşkanı kararnamesi ile halledilebileceğini” söylediklerini biliyorum. Bu onayladıkları anlamına mı geliyor? Sayın Başkanların bunu açıklamaları gerek. Eğer onlar da onaylıyorlarsa yandı keten helvam………

Pazar günü Sn. Altaylı Sn. Ahmet Davutoğlu ile röportaj yaptı. Davutoğlu tam bir çağdaş gibi, insan haklarından ve sevgisinden bahsetti. Din eksenli düşünmeyeceklerini ifade etti. Sonunda da Ayasofya’nın camiye çevrilmesindeki memnuniyetini belirtti. Yanlış olan kullanılan üslupmuş. Kırk yıllık Kâni olur mu Yani? Maalesef genelde böyle bir kanaat var.(Çünkü yıllarca bu bir ideal olarak gösterilmiş)

Aşırı dinci ve muhafazakâr olan AKP den ve yine fanatik milliyetçi gözüken MHP den çağdaş düşünmelerini istemek biraz safdillik olur. Bu iki partinin arkasında onlar gibi düşünen büyük bir halk kitlesi olduğunu da biliyoruz (Herkes bu kitleden korkuyor). Bence, pek çok kötülüğün ve geri kalmışlığın temeli burada yatıyor. Türkiye’nin öncelikle bu Ortaçağ düşüncelerinden kurtulması gerekiyor.

Yayın Tarihi
20.07.2020
Bu makale 1244 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!