DUAYEN

Ahi Evren

Toplum bazen yanlış şeyleri doğruymuş gibi algılayabiliyor. Sonra bunlara öyle alışılıyor ki doğrular unutulup gidiyor. 1172-1262 yılları arasında yaşamış olan ve Türklerin kalkınmasına, özellikle ticaret anlayışına büyük katkılarda bulunmuş olan; esnafların piri, Şeyh Nasirü’d-Din Mahmut Al-Hoyi bunlardan birisidir. Ahi ve Evren isimleri sonradan konulmuştur. Ahi kelimesinin Türkçe Akı (mert, cömert) kelimesinden geldiği sonraları; Kardeşlik anlamına gelen Arapça Ahi kelimesine dönüştüğü söylenmektedir. Bu işin uzmanı Prof. Dr. Mikail Bayram “Evren” kelimesinin ejderha anlamına geldiğini söylüyor ( Mikail hocanın “Ahi Evren ve Ahi Teşkilatının kuruluşu” adlı kitabı). Eskiler ince sesli kelimelerin son hecelerindeki “e” seslerini elif ile yazmışlar. Bu husus kelimeyi “Evran” olarak telaffuz etmeyi gerektirmiyor. Sir Gerard Clauson da sözlüğünde “Evren” kelimesinin “Evirmek” fiilinin isim hali olan “Eviren” den “Evren” e dönüştüğünü yazmaktadır. Bu gün; başta Prof. Dr. Neşet Çağatay olmak üzere, pek çok yazar bu kelimeyi “Evran” olarak telaffuz etmektedir. Ahi Evren üzerinde özel bir araştırma yapan tek yazar, eskilerden Gelibolulu Mustafa Ali Efendi’ ise bu kelimeyi elif siz imla ederek “Evren” şeklinde kullanmıştır.  Keza tarihçi Aşık Paşa- zade’ nin eserinde de Dede Korkut’ un hikayelerinde de bu kelime “Evren” şeklinde, yani elif siz olarak kullanılmıştır. Ben de; Mikail Hocanın bilimsel olarak ispatladığı gibi, doğrunun “Evren” olduğuna inanıyorum. Ne yazık ki; sadece halk değil, kamu kuruluşları bile “Evran” kelimesini kullanmayı hâlâ tercih ediyorlar.

Ahi Evren bir teşkilatçı, filozof, yazar, hekim olduğu kadar aynı zamanda bir mücadele adamıdır da. Yaşadığı yıllarda Anadolu Moğol istilası altındaydı ve onlarla mücadele edenler Türkmenler ve Ahilerdi. Bu dönemde Türklere büyük zulümler yapıldığını biliyoruz. Kırşehir’de bir camisi olan vali Caca Bey de bir Moğol valisidir. Onun zamanında binlerce Türkmen katletmiş ve Ahi Evren de 90 yaşında onun tarafından öldürülmüştür. Şimdi, Camisi var diye Caca Beyi şükranla mı yâd edeceğiz yoksa vatan haini olarak mı anacağız? İnsanlar ne kadar mevki sahibi, ne kadar büyük işler yapmış olurlarsa olsunlar eğer; vatan hainliği, insan haklarının hiçe sayılması gibi, vicdanları rahatsız eden duruma düşmüşlerse yaptıklarının hiç bir kıymeti yoktur.

Ahi Evren aynı dönemde yaşayan Mevlânâ Celalettin Rumi ile de pek anlaşamamıştır. Mevlânâ Celalettin Rumi Moğol hâkimiyetini kabullenmiş ve onlarla beraber olmuştur. Ahi Evren ise Moğollarla mücadele etmiş ve hayatını bu uğurda kaybetmiştir. Dünya anlayışlarında da bir ayrılık vardır. Mevlânâ, sübjektif (sezgici) olan Enfusi tarikatına Ahi evren ise daha objektif olan (akılcı) âfâki tarikatına mensuptur. (Mikail Bayram hocanın “Ahi Evren- Mevlânâ mücadelesi” kitabı sa. 136-137) Bu iki düşünce tarzını kısaca şöyle tarif edebiliriz:

Kelâm âlimleri daha çok âfâkî yani dış dünya ile ilgili olan (kozmolojik ve ontolojik) delillere ağırlık verirken, mutasavvıflar enfüsî yani insanın iç dünyasına ve ruh âlemine ait psikolojik ve ahlâkî delilleri tercih etmişlerdir.

 EVHADÜDDÎN-i KİRMÂNÎ’ nin müridi olan Ahi Evren onun kızı Fatma hatunla evlenerek aynı zamanda damadı da olmuştur. Fatma hatun “Bacıya-nı Rum” teşkilatını kurarak Anadolu’nun ilk kadın derneğinin temellerini atmıştır. Bu dernek gerek Moğol mücadelesinde savaşanlara, gerekse muhtaç halka büyük yardımlar sağlamıştır. Bu da çok bilinen bir husus değildir.

Bir halk filozofu olan Nasrettin Hoca’ ın Ahi Evren ile aynı yıllarda yaşadığı biliniyor. Mikail Hoca, “Tarihin Işığında Nasreddin Hoca ve Ahi Evren” adlı eserinde şöyle diyor: Ahi Nasiu’d-din (ahi Evren) ile fıkraları işe ünlü Nasreddin Hoca aynı dönemde yaşamış çağdaş iki adaş değil, ikisi aynı kişidir. Yani ayni kişi tarih boyunca iki ayrı ünvanla iki ayrı şahsiyet görünümünde meşhur olmuştur. Bunun en büyük kanıtı Mevlânâ’ nın Mesnevi’ sinde bulunmaktadır. Mevlânâ biraz da alay ederek ve aşağılayarak bir cuha’ dan ( şakacı, nüktedan, komik kişi) bahseder. Bu cüha’nın düşmanı olan Ahi Evren olduğu açıkça bellidir.

Tabii Ahi Evren’ i bir- iki sayfada anlatmak mümkün değil. Ben sadece birkaç yanlışı ve bilinmeyeni vurgulamak istedim.

Herkesin Bayramını Kutlar sağlık ve mutluluklar dilerim.

Not: Son olaylar ( Hapis cezaları, Kaşıkçı cinayeti gibi…) Boxer’ in (Hayvanlar çiftliğindeki at) ne kadar haklı olduğunu gösterdi. “İleri yoldaşlar, Napoleon ( çiftlikteki domuz başkan) her zaman haklıdır”!

Yayın Tarihi
01.05.2022
Bu makale 900 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!