GERONTOLOJİK BAKIŞ

Yaşlı eğitimi neden gherekli?

Yaşlıların eğitime katılmasına ne gerek var? Onların daha ziyade yaşam tecrübelerine dayanan bilgilerini gençlere aktarması gerekmez mi? Hayatın zorluklarını aşarak emekliliğe erişen yaşlı insanların artık dinlenmek hakları değil mi? Elbette bu da bir düşünce ve yaklaşım tarzı, ama çağımızda geçerliliğini yitirmiştir.

Eskiden beri ebeveynler, büyükanneler ve büyükbabalar gençlere “Hayatta öğrenmenin sonu yok!” der. Bugün ömür boyu öğrenmenin politik ve ekonomik gerekçeleri var. Aynı zamanda insanlar bireysel gelişimlerinin ortak tasarımcısı olduklarına inanıyorlar. Birtakım hedefleri takip ediyor ve bunlara ulaşmak için uygun araçları kullanıyorlar. Bu insanı, sonuçlarla bağlantılı eylem seçenekleri arasındaki kararlarla karşı karşıya bırakır. İnsan ileriyi düşünen bir varlıktır.

Türkiye’de son beş yılda yaşlı nüfus %22 çoğaldı. Yaşı 65 ve üzeri nüfus 8,5 milyona yaklaştı (TÜİK, 2022). Sadece bu bile yaşlılığa hazırlık ve önleme konularını gelecekte istikrarlı bir şekilde geliştirmenin ne kadar gerekli ve önemli olacağını açıkça göstermektedir. Emeklilikten sonraki yaşam aşaması şimdiden çok uzundur. Yaşam süresinin uzamaya devam edeceği göz önüne alındığında, gelecekte emeklilik döneminin daha da uzayacağı kesindir.

Toplumumuzda yaşlılık kavramı hâlâ çaresiz, hasta ve bakıma muhtaç olma fikri ile ilişkilendirilmektedir. Ancak bireysel farklılıklar o kadar büyüktür ki, genel bir ”Başarılı Yaşlanma” kavramı ortaya koymak mümkün olmayacaktır. Giderek daha hızlı değişen bir dünyada yaşlı kuşağın durumu göz önünde bulundurulursa, yaşlılar çaresiz ve umutsuzca geride kalmak istemiyorlarsa, öğrenmenin artık çocukluk, ergenlik ve erkeklikle sınırlı kalmaması gerektiği hemen ortaya çıkıyor.

Uyarıcı bir ortamın yaşlı yetişkinlerin performansı üzerindeki etkisi araştırılmıştır ve önemli olduğu bulunmuştur. Biyografik gelişimin ve durumun zihinsel performans üzerindeki etkisi de aynı derecede açık bir şekilde kanıtlanabilir. Fakat yeterli motivasyon olmadan, yani yeterli harekete geçirici gerekçeler olmadan, hiçbir yaşam döneminde anlamlı bir eylemde bulunamayız. Çocuğun öğrenme isteği, onun öğrenme ihtiyacını karşılar. Yaşlılıkta bu kolayca terse dönebilir. Yaşlı kişi, yeterince deneyimlediğini ve öğrendiğini düşünür ve deneyimlerini yenilerini yapmaktan daha ziyade aktarmaya eğilimlidir. Dinlenmeyi hak edecek kadar her şeyi yaptığını da düşünebilir.

Yaşlılıkta eğitim çağımızın en önemli meselelerinden biridir. Güçlü sosyal değişimlerin ortaya çıktığı çağımızda, yaşlılıkta eğitim modern toplumları saran bir harekettir. Fakat Gerontolojinin hâlâ etkili teorilerinden birine göre (Disengagement) insan yaşlanınca toplumdan geri çekilmeli ve yaklaşan ölüme hazırlanmalıdır. Özellikle “Aktivite Teorisi” taraftarları bunun aksini vurgular.

Yaşlılara serbest zamanlarını değerlendirme, bilgi ve beceri kazandırma, yaşam memnuniyetini ve yaşam kalitesini yükseltme, ilgi alanlarını genişletme, sağlığı koruma ve hastalık risklerini azaltma olanaklarını sunmak amacıyla, 2016 yılında kurulan ve ilk mezunlarını 2020’de veren 60+Tazelenme Üniversitesi, Türklerin tarihinde ilk defa yaşlı insanlara eğitime katılım imkânı yarattı. 200 kişi ile başlayan bu “üniversiteye” bugün 6000’e yakın kişi katılmaktadır. Bu yaşlılar, yaşam memnuniyeti, sosyal iletişim, zamanı yapılandırma, sağlık durumu, öz benlik ve sosyal çevre gibi faktörlerin olumlu etkisinden söz etmektedir.

Yayın Tarihi
09.06.2022
Bu makale 1072 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!