GERONTOLOJİK BAKIŞ

Sosyal Bilimsel Açıdan Yaşlanma ve Yaşlılık Olgularında Sorunumuz

Gerontoloji terimini ilk defa 1903’te kullanan İliya Meçnikof ileri yaşlılığın toplumu etkileyen gücünü tahmin ettiyse de antikçağın “yaşlılık hastalıktır” görüşünü savunuyordu. Tıp alanında Nobel Ödülü alması, her fikrinin doğru olduğu anlamına gelmez elbette. Zaten o da böyle bir iddiada bulunmadı.

Gerontoloji 1950'ler’e kadar, öncelikle tıbbın bir alanı olarak kaldı. İkinci Dünya Savaşı’nın sonuçları tüm ülkeleri etkilemiş, aynı zamanda yaşlanma ve yaşlılığın da farklı açılardan ele alınması gerektiği kanısının yavaş yavaş bilim çevrelerinde kabul görmesine de yol açmıştı. 1960’lı yılların başlarında “disengagement”, yani “geri çekilme” teorisinin ortaya atılması bir tesadüf değildir. Bu teori ilk defa yaşlanma olgusunu “gerçek” bir teori kapsamında sosyal bir olgu olarak değerlendirmekteydi.

O dönemin gelişmiş endüstri toplumları büyük savaşın yaralarını sarmaya çalışıyorlardı. İlk büyük savaşın sonrasında etraf kolu bacağı eksik erkeklerle doluydu; bilim çevreleri topal, sakat, özürlü, engelli gibi terimlerden hangilerinin “en doğru” kavram olduğunu tartışmaya o dönemde başlamıştı. İkinci büyük savaş da artık sona ermiş, endüstri ülkelerinde inşa dönemine girilmişti. 

O dönemde Türkiye endüstrileşme sürecinde beklenen hamleleri yapamamış, demokrasi sürecine askeri darbe ile el konulmuş, Başbakan ve iki Bakanı, asılmıştı. Bu olayın utancıyla hâlâ yüzümüz kızarmaktadır. Ancak darbeler artık her on yılda bir tekrarlanmaya başlanmış, vatandaşlarımızın yaşlanması ve yaşlılığı değil, aksine gençlerin hayatını mahveden, kaybolan nesiller yaratan askeri darbelerle yetişen ve buna neredeyse “normal” gözüyle bakan tuhaf bir anlayış ise zihinlere kazınmıştı. Nesiller nesilleri takip ediyor, kötü yaşam koşulları, işsizlik, yoksulluk ve eğitimsizlik genci de yaşlıyı da çok şiddetli bir şekilde vuruyordu.

Türkiye’de Başbakan Adnan Menderes’in asılmasından sonra 1960’lı yıllarda sosyal bilimlerde ufak çaplı ilk kıpırdanmalara rastlıyoruz. Ancak bunun biraz da zoraki olabileceği, bugün daha iyi anlaşılıyor. Çünkü sosyal bilimler bugün ülkemizde 1960’lı yıllardaki konumundan çok da ileride değildir. Her ne kadar sosyal bilimcilerin kullandığı kavramlar, günümüzün gelişmiş endüstri ülkelerinin sosyal bilimcilerinin kavramlarıyla neredeyse birebir örtüşse de, seviyede bizim aleyhimize büyük fark vardır. Bu yüzden gerontoloji gibi yaşlanma ve yaşlılığı sosyal ve psikolojik yönleriyle açıklamaya çalışan bilim dallarında çalışan bilim insanlarımızın bilimsel bilgi seviyesi korkunç derecede düşüktür.

Türkiye’nin son yıllarda askeri teknoloji alanındaki güçlü adımlarını niçin sosyal bilimlerde de atamıyoruz? Neden gerontoloji, yaşlanma ve yaşlılığı bir Amerikalının, Almanın, bir İngiliz’in bakış açısından açıklama gereği duyuyoruz?

Bana göre bunun tek sebebi vardır: Sosyal olguları açıklama konusunda yetersizlik! Fakat bunu sosyal bilimciler kolayca gizleyebilir. Buna karşın mühendislik dallarında bu imkansızdır. Bir inşaat mühendisi statik hesaplarını yanlış yaparsa binalar yıkılır; aerodinamik hesaplarını uçak mühendisi yanlış yaparsa uçak düşer, makine mühendisi teknik mekanik hesaplarını bilmezse makine çalışmaz; ama sosyal bilimcinin böyle bir kaygısı yoktur. Bir sosyal olgu üzerine sarf ettiği sözleri ne kadar manasız olursa olsunlar, biraz da retorik sanatıyla saçma sapan görüşlere sözde güçlü bir anlamlılık kazandırabilir.

Şu anda ülkemizin sosyal bilimcilerinde, bilimsel görüşlerden ziyade retoriğin ağır bastığı söylemleri algılıyorum. Renkli sözlerle kötü sosyal durumlara sözde bilimsel açıklamalar getiriyorlar. Ancak bunlara neden karşı çıkılmıyor?  Çünkü sosyal bilimlerde de akıl, mantık, matematik gibi bilimin tezlerinin geçerli oldukları, mesela istatistiğin sadece “seçim anketi” olmadığını bilen ve bilgisini topluma açıklayabilecek durumda olan sosyal bilimci kıtlığının, bugün bizi gerontolojide de zor durumlara soktuğunu görüyorum.

Yayın Tarihi
03.03.2021
Bu makale 1604 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!