GERONTOLOJİK BAKIŞ

Gökkuşağına Yolculuk

Günümüzde herkes imaj peşinde. Şirketler, siyasetçiler, sanatçılar, devletler bile… Turizmde, sanayide, ekonomide, sanatta, kültürde, marka olma hastalığına yakalananlar çoğalıyor. Color Me Beautiful (Beni Güzel Renklendir) organizasyonunun Avrupa sorumlusu Mary Spillane (1992), “stil kişiliği” diyor. 12 adet kişiselleştirilmiş renk paleti ile hazırladığı moda rehberinde vücut şekliniz, teniniz ve mesleğiniz için doğru rengi, elbise stilini ve imajı nasıl seçeceğinizi gösteriyor.

Renksizliğin rengi siyah, yaşlılığın rengi ise siyaha yaklaşan gridir. Yaşlılık imajı, tazeleme dönemini geride bıraktığımız bir yaşam dönemi gibi görülüyor. Gökkuşağının hiçbir rengini yakıştıramadığımız bir yaşam dönemi. Yaşlılık için grinin seçilmesi beni şaşırtmıyor.

Renklerin psikolojik etkileri vardır. Pozitif ve negatif etkilerinden söz edilir. Grinin, pozitif psikolojik etkilerinin dürüstlük, tarafsızlık ve dengelilik olduğu söylenir. Buna karşın negatif etkileri şöyle sıralanır: Yanıltıcı, belirsiz, can sıkıcı. Yaşlılık ile gri arasında algılanan ilişkilerde olumsuz etkiler baskın gelecektir. Kartlaşma, çelimsizlik, geri kalmışlık gibi etiketlerle bezenen yaşam dönemi olarak yaşlılık hepimizi bekleyen sondur. Bence yaşlılığın bir renk etiketine ihtiyacı yok, onun renklendirilmeye ihtiyacı var.

Yaşlılığı renklendirmeye ne dersiniz? Bunun bir örneği var: 60+Tazelenme Üniversitesi. Binlerce “gri” öğrenerek renklendi ve toplumu renklendirdi. Bu renklilik ülke çapında yaygınlaşırsa, yaşlılığın gri tonundan gökkuşağının renklerine doğru bir yolculuk başlar. Bu yolculuğa katılma isteğine sahip “GRİLERİN” giderek çoğaldıklarını herkes biliyor. Öğrenen insanlar hem kendileri, hem de başkaları için çok şey yapabilir. Yaşlılığın bu potansiyelini harekete geçirmenin vakti gelmiştir. Ülkemiz “grileşen dünyaya”  yeni renkler kazandırabilir.

İnsan kendi yaşlanmasını ve yaşlılığını en iyi biçime sokma isteğine sahiptir. Bunun pek çok kanıtı vardır. İnsanlar her çağda ve her toplumda kendi yaşlanışına kafa yormuş, yaşlılığı bertaraf etmenin çarelerini aramıştır. Bu hayalin bugün kısmen gerçekleştiği söylenebilir.

Yaşlılığı durdurmak mümkün olmadı, ama daha uzun ve daha sağlıklı bir yaşlanma sürecinden geçerek yaşlılığa erişme olanaklarımız çoğalmıştır.

Buna rağmen yaşlılıkta bazı riskler artmaktadır. Özellikle Alzheimer hastalığı çok sık karşılaşılan bir risktir. Bu hastalık yaşlıyı ve ailesini büyük bir sıkıntıya sürüklemektedir. Maddi külfetin yanı sıra, yaşlısına bakan ve çoğu kadın olan aile fertlerinin bedensel ve ruhsal sağlığı bozulmaktadır. Yaşlılıkta ortaya çıkan bedensel kayıpların bir bölümü ise yaşam koşullarıyla bağlantılıdır. Yaşam koşulları iyileştikçe, Alzheimer hastaları çoğalmaktadır. Çünkü uzun ömürlülük yayılmaktadır. Önlem alınmalıdır, ama sadece tıbbi önlemler yeterli değildir.

Yaşlılık sorunlarının üstesinden gelebilmemiz için tıbbi hizmetlerin yanı sıra, gerontolojik hizmetlere de ihtiyacımız vardır. Bunların önemli bir kısmı, sorun henüz ortaya çıkmadan

önce sorunu görebilmeyi ve sorunun ortaya çıkmasını önlemeyi hedefler. Birinden bahsettim: Yaşlı eğitimi. Bunun yanı sıra yaşlılığı renklendirebileceğimiz daha pek çok olanak vardır.

Yaşlılar için serbest zamanlarını değerlendirebilecekleri sanat, müzik, buluşma ve eğlence günleri gibi olanaklar, isteyene gönüllü hizmet olanakları, bakıma muhtaç yaşlıların da toplum yaşamına katılımını sağlayan hizmetler. Bunun için liyakat gereklidir. “Hadi yap” deyince olmuyor. İşi ehline bırakırsak, yaşlılık sorunları azalır ve yaşlılık can sıkıcı ve sıkıntılı bir yaşam dönemi olmaktan kurutulur.

Yayın Tarihi
20.07.2022
Bu makale 469 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!