Yazı yazmayalı üç hafta olmuş. Doğrusu özlemişim. Ülkemiz o kadar hareketli bir ülke ki, sanki üç yıl geçmiş gibi geliyor insana. Yangınlar, sel baskınları, Afganistan olayları, bakanların istifaları, kadın cinayetleri….
Bu konularda hemen hemen her şey söylendi. Tv kanalları her akşam bu konuları işliyor. Ben yine de iki laf etmeden edemeyeceğim.
Hikâye malum, vezir kumandanı çağırtmış ve sormuş “Yenilmemizin sebebi nedir?” Komutan “ On sebebi var efendim “diye cevap vermiş ve devam etmiş birincisi “Barut bitti”….. Vezir komutanı azarlarcasına “bu kadarı yeter” diye susturmuş ve gerisini dinlememiş bile.
Kıssadan hisse:
- Karadan ulaşılamayan yangınlara ancak uçaklarla su atarak müdahale edilebiliyor. Uçağınız yoksa gerisi boş.
- Keza, eğer yapılarınızı dere yatağına yaptıysanız, taşkında felaketten kurtuluş yok.
Sınai yapıları üçayak üstüne oturur:
- Bilgi ( Bilgi eğitim ile elde edilir. Teknik elemanlar konularını iyi öğrenmeli.)
- Uygulama ( Teknik elemanlar gerektiği yerde bu bilgileri doğru bir şekilde uygulamalı.)
- Kontrol (Yapılan işlerin doğru uygulanıp uygulanmadığı yine ehli kişiler veya kurumlar tarafından kontrol edilmelidir.)
Burada yanlışı görülenler de; hata tekrarlanmasın diye, muhakkak cezalandırılmalıdır.
99 depreminde yaklaşık otuz bin kişi öldü. Mahalleler yok oldu. Sonuç: Veli Göçer adlı zavallı bir yüklenici suçlu bulundu ve hapsedildi. Bu sefer de selde yıkılan bir binanın yüklenicisi tutuklandı. Muhtemelen hapse girecek. Bir yatırımcı olan yükleniciler bence en son sorumlu olan kişilerdir. Bir binanın sağlamlığından sorumlu olan öncelikle proje müellifi, şantiye mühendisi ve kontrol kurumlarıdır.
Şimdi şu soruları sormak istiyorum:
- Sel yatağına kim tapu verdi?
- Buraların imar planlarını kim yaptı?
- Bu planları kim onayladı? (Genelde Belediye Meclisleri onaylar)
Doğada her zaman yıkıcı afet olayları vardır ve olmaya da devam edecektir. Bunları felakete çevirenler ise akıldan yoksun, cahil insanlardır.
Not: Sözcü’de Sayın Necati Doğru, geçen gün ”Mühendisler projeleri çizmeselerdi” başlıklı yazısına açıklama gönderen İMO Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Taner Yüzgeç’ in yazısını yayımladı. Sayın Yüzgeç özet olarak şöyle diyor: Tasdikli imar planları üzerindeki parsellerde yapı projesini yapan mühendis veya yüklenici afetten kaynaklanan zararlarından sorumlu tutulamaz, dolayısıyla meslek etiği çerçevesinde de tartışılamaz.
Sayın Başkan bu konuda haklı. Çünkü insanlar tasdikli imar planındaki bu parsellerin her bakımdan düzgün olduğu kanısını taşırlar. Ama bu “İmar planlarını yapanları ve onayanları”; devlet de olsa, masum kılmaz.