Özgürlük

Bir kız tanıyorum, adı Özgür. Babası, annesi ayrılmış; önce babasının yanında kalmış, başka bir kadın gelince evden kovulmuş. Sonra annesini denemiş, başka bir erkek gelince yine evden kovulmuş.

Yıllarca direndi kovulmuşluğuna…

Şimdi bir şirkette çalışıyor. Yakışıklı bir genç evlenme teklifinde bulunmuş, reddetmiş. “Niye reddettin,” diye sordum, “ben özgürüm,” dedi.

Ben de “vay be!” dedim.

“Sence özgürlüğün  tarifi nedir?” diye sordum.

“Özgürlük çorba mı tarifi olsun,” dedi. “Mercimeği önceden ıslat, pişirirken içine limon suyu koy ki beyaz olsun… Özgürlük tektir, tarif edilemez.      

“Yani?”

“Yanisi manisi yok. Tanrıyı tarif edebiliyor musunuz?”

Sustum.

                                            ***

Bu mantıkla, “benim özgürlüklere inancım çok  farklı,” derseniz,  tanrıyı da tarif etmeye kalkıyorsunuz gibi olmuyor mu?

                                           *

Başbakan öyle diyor.

Demek ki herkesin özgürlük anlayışı farklı.

Örneğin, alkış özgürlüğüne inanıyorsunuzdur. Bir bakışla eller çırpmaya başlıyor.

Örneğin, yandaş medyanın yağlaması özgürlükten kaynaklanır.

Örneğin, AK kişilerin rüşvette, yolsuzlukta birinci olma özgürlükleri vardır.

Örneğin, karşı mı, muhalif mi? Tut kolundan at içeriye keratayı. Bu da “farklı” özgürlük anlayışı.

Silivri özgürlüğü vardır.

Suçunu bilmeden yıllarca tutuklu kalabilirsin.

Profesör müşsün, general mişsin, gazeteci mişsin… Silivri’de 4019 dava açılmış. Dava açma özgürlüğü

Basın özgürlüğü, her gazeteciye, her gazeteye verilmez.  Basın özgürlüğü benden olanlara vardır. Örneğin… Yüze yakın gazeteci içerde.

Aba altından sopa gösterme özgürlüğü bu.

İktidar çocuklarına… Evet, ticaret özgürlüğü!

İlkokul çocukları türban takmada özgürdürler. Anaları, babaları bile karışamaz.  Gül, bile çark etti, başbakan susunca. Çark etme özgürlüğü yok mu yani?

Okullara sunn’i eğitimi veren din dersleri zorunlu olmalıdır. Din özgürlüğü!.

Alevilik mi? Çalıştay toplarız, olur biter. Toplama özgürlüğüdür. Doğru! Gece yarısı evden de olur.

Yargıyı  istediğimiz gibi özgür kıldık. Benim yargıcım, benim savcım da olmayacak yani.

Öyle her kafadan ses çıkamaz. Susturma özgürlüğü…

Seyahat özgürlüğü: Paran varsa konuş…

 Her isteyene iş. Nerde bu bolluk? Adı çalışma özgürlüğü de olsa.

Eğitim özgürlüğü de var.

Hani ya, yoksulluk da özgürlüktür.

Hadi canım sende…

 

                                          *

Bizim Özgür kızın bunlardan haberi yok. O, Beyaz Zenci!

KUTLAMA

Nice nice “Özgür Bayramlar!...”

GURURLANDIM

10 Kasım da Anıtkabirde 150 metrelik bayrak vardı. Bu bayrak Antalya’dan giden özgür (!..) CHP’lilerin götürdüğü bayraktı.

Yayın Tarihi
24.11.2010
Bu makale 5133 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Yazıda, “benim özgürlüklere inancım çok farklı,” derseniz, tanrıyı da tarif etmeye kalkıyorsunuz gibi olmuyor mu? DENİLİYOR… Bunun cevabı, OLMAZ, oluyor. Çünkü, insan denilen varlığın, "TÜM BİLGİSİ" Evren Sistemi ile sınırlıdır. TANRI ise, insanın yaşadığı evrenin DIŞINDADIR, dolayısıyla “tüm bilgi/insan”, istese de, kendini ortaya çıkaran Sanatarı/TANRI'yı tarif edemez, tarif etmeye kalkarsa sadece SAÇMALAMIŞ olur. Zaten, “Özgürlük” isteyenlere, ‘bilimsel akıl’ olamayacağını da söylüyor. Ünlü fizikçi Paul Davies’e göre, “Kainat bir saat gibi işleyen ve kendini yenileyen bir mekanizma. Bu mekanizma içinde özgür davranışın pek yeri yok”.

Ahmet Musaoğlu 24.11.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!