Adım adım karanlıklarta gidiyoruz….

Elinize bir mum alın şimdiden.

Bu ülkenin bir dış politikası vardı taa Mustafa Kemal’den gelen. Görüyoruz ki O’nunla yarışmaya çıkanlar bu politikadan saptı; kendilerini kahraman ilân ediyorlar. Son renkleri kararmak, araplaşmaktır.

Onların sonu araplaşmak ama ülkeyi de peşinden sürüklüyorlar.

Şimdiden sonu belirsiz karanlık “yalnızlıklara” hazır olunuz.

* *

BM bitti, AB bitti, Nato bitti, hatta Arap Birliği bitti,

Ehlen ve sehlen Hamas ile Hizbullah.

“Yalnız Ülke” yeni oyunumuzun adı. Dikkatle izleyiniz

Atatürk’ün vasiyeti Ortadoğu ülkelerine eşit yaklaşın idi.

Filistin bu görüşle ele alınmıştır her zaman.

Tüm Araplar Filistin’e, Filistinlilere karşı iken onları tek koruyan Türkiye olmuştur. Lübnan’daki İsrail ile ABD destekli sağcı Hıristiyan Falanjist – Filistin iç savaşında Türkiye yine Filistinlilerin yanındaydı.

Hani şu da vardır: FKO Türk sol militanlarını, Türkiye aleyhine eğitmiştir.

Oysaki biz Ankara’da FKO’nın resmen büro açmasına izin vermiştik.

Tarihte Türkleri arkadan bıçaklayan tek millet Araplar olmuştur.

Türk, Arap değildir, içlerinde dört yıl yaşamış biri olarak birbirimize hiç mi hiç benzemeyiz.

Osmanlının hiçbir zaman güvenmediği tek ülke İran’dır.

ANTALYA BELEDİYESİNE BASKILAR

Bir üstdüzey belediye yetkilisi bir sohbetimizde şöyle diyordu: “Çok bunaldık, üzerimizde büyük baskı var. Her attığımız adım bir engelle karşılanıyor.” Bu sözlerden bir patlama olabilir mi anlamı çıkıyordu.

Baskının kaynağı Ankara. AKP’nin hâlâ Antalya’yı kaybetmeyi içine sindiremediği anlaşılıyor. Bunun anlamı Antalya halkı cezalandırılıyordur.

Evimizde, işimizde bazı şeylerin farkında değiliz. Bizi cezalandırdıklarının farkında değiliz.

Antalya’da yapılan her güzel şeyden sonra tepeden bir ceza yağıyor. İşte belediye yetkililerini

bunaltan bunlar. “Hizmet!” diyorlar, “yapamazsınız,” diye karşı çıkıyorlar. Ellerini, kollarını bağlıyorlar.

O sohbetten sonra bir patlama bekliyordum. Patlama Akaydın Hoca’dan geldi. En sabırlı olandan:

Sarısu.

Hani, yahu bu kadar da olmaz, dedirtecek biçimde.

Orman Bölge Müdürlüğü mezbelelik olan Sarısu’yu 29 yıllığına belediyeye tahsis ediyor. Anıtlar Kurulu Ok. diyor, bölge müdürlüğü tahsisi gerçekleştiriyor. Sarısu artık belediyenin mülkü.

Belediye şirketi Antepe ihaleyi kazanıyor, kolları sıvıyor, Antalya halkına soluk aldıracak projeleri hazırlıyor. Makineler alana girecek, birden Orman Bölge Müdürlüğü “hop, giremezsiniz,” diyor. “Orada soruşturma var, Ankara’dan müfettiş gelecek.”

İşte yine Ankara… Bölge Müdürlüğü ne yapsın?

Hadi hep birlikte bir “Pes yahu!” diyelim.

(Cumhuriyet Akdeniz’den)