Kafalar aynı

Hani hep deriz ya, önce kafalar değişmeli, diye; bu bizim büyük laf etme alışkanlığımızdan başka bir şey değil.

Bizim kafalarımız değişmez, taş gibi sert. Heykel gibi. Ne sağa, ne sola kıvrılır, içine de yeni bir şey almaz. Neyle yapıldıysa öyle kalır, betonsa beton, alçı ise alçı, tunç ise tunç. Samanlı kerpiçse, yine öyle.

Dün bir kez daha anladım.

Evden çıktım, sürdüm arabayı şu Konyaaltı’nın yeni yapılaşan yönüne. Hani bir de niyetim var, ev fiyatları düştü filan diyorlar ya, bir göreyim, dedim. Hemen söyleyeyim, yok öyle bir şey. Yapımcıların kâr yüzdeleri yine tepelerde. Biraz süsleme ile lüks deme ile çift asansörle bildiklerini okuyorlar.

Şu çevre yolu yapılacak, imar plânı değişecek, yapı emsali konuşuluyor, biliyorsunuz. Bir kısmı yüzde kırk olsun diyor, Büyükşehir de yüzde yirmi.

Konyaaltı’nın o yeni yapılaşan bölümünün dört yanı inşaat, inşaat molozları ile dolu, yol mol hak getire.

Ben kentin merkezinde oturuyorum sayılır. Sağ yanımdaki binaya perdelerim, balkon dahil hep kapalıdır. Oradan ışık filan alamam. O binanın da benden yana olan perdeleri açılmaz. Arada bir hava almak için aralanır, o kadar. Benim yaptığım gibi.

Evde, o sıcak yaz günlerinde keyfince giyinip oturamazsın, dolaşamazsın, konukların geldiği zaman karşı komşum isterse kimlerle dost, arkadaş olduğumu mahalleye rapor edebilir. Perdeler açık olsa kaçgöç kalmayacak aramızda. Yazın balkona çıktığımızda tüm sokak tek bir aile gibi oluyoruz. Bazen gözler karşılaşıyor, karşılaşınca da suç işlemiş gibi pat diye uzaklaşıyorlar. Sinir edici bir durum. Ya hep önüne bakacaksın, ya da başını eğip boş boş caddeye.

Hep kıskanmışımdır, şu Konyaaltı caddesinde oturanları. Önleri deniz, koca Akdeniz. Balkonlarına çıkınca oh, gözler, yürekler denizde.

Dün oralara gidişim de böyle binalar görmek içindi.

Diyordum ki yeni yapılanma var, daireler birbirinin içine bakmıyordur. Yanılmışım. Bizden beter. İki bina arası beş altı metre. Bir de balkonları çıkmışlar karşılıklı. Bir amatör uzun atlamacı bir balkondan karşı balkona kolayca zıplayabilir.

Şimdi bakın benim önerim ne biliyor musunuz? Bir kentte yaşamanın güzelliğini yaratabilmek için o yeni açılacak çevre yolunda yapı emsali yüzde on olmalı. Yüzde yirmi bile fazla.

(Cumhuriyet Akdeniz’den)