Dağdaki katiller

Şu köşede Antalya’nın dışına çıkmak istemiyorum, ama bazı şeyler dürtüyor; ben de aklımın ermediği konulara dalıyorum.. Ne yapayım, elimde değil.

Örneğin şu Kürt sorunu…

Otuz yıldır yazılır, çizilir, ben de neymiş şu sorun, diye okur dururum, ama bir türlü  aklım ermedi.

Bir zamanlar sorun ekonomiktir, dendi. Buna kafam biraz yattı. Bu ülkenin pek çok bölgesi hâlâ azgelişmişliği yaşıyor; herkes biliyor. Uzağa gitmeye gerek yok, Antalya’nın dağ köylerini bir gezin, anlayacaksınız. Benim bir köyüm vardı Ankara’da, ortaçağı yaşıyordu. Okulu bile yoktu. Dereden su içiyorlardı.

Kimlik sorunu. Nedir bu Allahaşkına? Hepimizin bir kimliği var, hatta bir de kimlik numaramız oldu . Kimlik numaranı internete yazdın mı yedi ceddine ulaşıyorsun.

Anayasa’daki kimlik sorunu. Allah Allah, Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyoruz. Adamın babası, dedesi Ermeni’dir, Laz’dir, Kürt’tür. Ne olmuş? Ben bir yere, belediyeye, tapuya filan gittiğimde kimse bana baban Kürt mü, Türk mü, Çerkes mi diye sormuyor ki. Hani biz bir de Anadolu topraklarında yaşıyoruz, Arap’ı gelmiş, Tatarı gelmiş,  Moğol’u gelmiş, Haçlılar gelmiş, geçmiş, Hititler, Bizanslılar, ya da Likyalılar uzaya mı ışınlandılar?

Anadilde eğitim. ABD’yi kuranlar kim? Kızıl derili,  İtalyan, İngiliz, şu bu… Ey orada resmi eğitim İngilizce. İspanyolca üniversite mi var? Varsa özeldir.

Paran varsa, sen de Kürtçe özel okul aç.  Ağaların, beylerin  İstanbul’da, şurda burda dolce vita yaşıyorlar. İsterlerse üniversite bile açarlar. Oradan mezun olur, Kuzey Irak’a gidersin.

Devletin Kürtçe TV kanalı var, beğenmiyorsan özelini kur. Kürtçe roman da var, şarkı da.

Subay, milletvekili, genel müdür olabiliyorsun, hatta cumhurbaşkanı… derdin ne kardeşim?

Senin, benim bir derdimiz yok. Senin, benim, bu ülkenin sırtımdan rant sağlayanların, mevki, ikbal sahibi olanların derdi var. Senin ananı ağlatan, benim anamı ağlatan o dağdaki katillere destek olanlar o ikbal, mevki sahipleri. Gör artık! Onların palavralarını yutma.

Açık açık bir şey söyleyeyim mi, yolda bir Kürt görsem acaba terörist mi, diye bakıyorum önce. Sen de bana eminin Kürt düşmanı mı, diye bakıyorsundur. İşte, onların istedikleri de buydu.

“Hadi Ayrılalım,” deyince nasıl paniklediler o bizleri söğüşleyenler, “Biz ayrılmayız!” diye (…) yırttılar. Ya!...

Bak, Zeki Müren söylüyor: “Eller ayırsa bile. Yollar ayırsa bile. Yıllar ayırsa bile. Biz ayrılamayız.”

Not: Başbakan gruptaki konuşmasında ağlıyor. Yüreğim sızladı. Yok yanlış anlamayın onun ağlamasına değil, o gün gelen 7 şehit haberine. O referandum propagandası yaparken analar yine ağlamaya  başlamıştı.

Yayın Tarihi
23.07.2010
Bu makale 5497 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!